Examples of using "الملح" in a sentence and their turkish translations:
Tuzu alabilir miyim acaba?
Bana tuzu uzat lütfen.
- Yanlışlıkla kahve fincanına tuz koydu.
- Kahve fincanına kazara tuz attı.
Bu ise şüpheleri arttırmakta tuz ve biber oluyor
Lütfen bana tuzu ve karabiberi verir misin?
Burada ne yapıyorsun? Casal'la kucaklaşıyor musun?
Asya veya Afrika'da olun, tuz saklama şekliniz benzer
Ya da atmosferdeki tuzu, dumanı ve tozu