Examples of using "الشكوك" in a sentence and their turkish translations:
Çünkü Paul gibi erkeklerin dinlemesi
DB: Tahmin edeceğin üzere buna karşı büyük bir şüphe var
Bu ise şüpheleri arttırmakta tuz ve biber oluyor
Ancak keşif ekiplerinin dönüşü tüm şüpheleri ortadan kaldırdı!
"Hayır, bunda kaybolmayacaksın.
öyle bir şüpheyle tedavi edildi ki, karısının Bavyera'daki aile mülküne gitti.
çok sayıda insan ve araçla Pando'ya gidebilmek için hazırlanmış bir hileydi.