Translation of "يزيد" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "يزيد" in a sentence and their turkish translations:

البُعد يزيد القلب ولوعا.

Ayrılık kalbi sevgiyle doldurur.

وهو ما يزيد من هيمنة دور الوسطاء.

Bu akım çok, çok daha güçlü aracı kurumlar yaratıyor.

هذا يزيد من الشكوك ويصبح الملح والفلفل

Bu ise şüpheleri arttırmakta tuz ve biber oluyor

هذا يزيد من علامات الاستفهام في رؤوسنا ، ولكن

buda kafamızdaki soru işaretlerini artırıyor ama

يمكن أن يزيد الخطر أو ينخفض، بحسب تصرفاتنا،

Her birimizin nasıl davrandığına göre risk azalıp çoğalabilir.

جعل كرات الغولف أكبر من شأنه أن يزيد السحب ،

Golf toplarını büyütmek sürtünmeyi artıracaktır.

فانتشر هذا الوباء ليحصد أرواح ما يزيد عن 11000 شخصًا.

salgın kontrolden çıkarak 11 binden fazla kişiyi öldürdü.

تنمو الرعاية المنزلية عالمياً بمعدل يزيد عن 10% كل عام.

Dünyada evde bakım her yıl yüzde 10 büyüyor.

‫الكثير من الناس يتجنبون الطب الغربي،‬ ‫مما يزيد من عدد القتلى.‬

Modern tıptan kaçınanların olması ölü sayısını artırıyor.

ومما يزيد الطين بلة، هو انقلاب الطقس مع حلول فصل الشتاء

Bu da yetmezmiş gibi , mevsim yakında değişecekti ve kış erken gelmişti.

‫على الساحل البريطاني، قريدس،‬ ‫طوله لا يزيد عن 4 سنتيمترات، محبوس.‬

Britanya kıyısında, boyu sadece dört santim olan bir teke kapana kısılmış.

اليوم يتم حجز ما يزيد عن خمس وخمسين لاجئ في الولايات المتحدة،

Bugün ABD'de 55.000'den fazla gözaltında göçmen var

هل سبق لك أن رأيت سمكة قرش يزيد طولها عن ثلاثة أمتار؟

Sen hiç üç metreden daha uzun bir köpek balığı gördün mü?

‫هذا جرف شديد الانحدار، من هنا مباشرة.‬ ‫يزيد ارتفاعه ربما عن 45 متراً.‬

Burası dik bir uçurum, dümdüz. Muhtemelen 45 metreden fazladır.

واحد من اتهامات نحو هذة الاسقاط ان هذا التشويه يزيد من المواقف الامبريالية الاوروبية

Modern bir eleştiri, bu çarpıtmanın, güney yarımkürede Avrupa hakimiyetinin