Examples of using "المسألة" in a sentence and their turkish translations:
Herhangi bir öğrenci bu problemi çözebilir.
Soru bu.
Sorunu abartıyorsun.
İklime etkileri daha yolun başında görünebilir
NASA bu konuyla ilgili bir açıklama yaptı
Bu sorunu çözmeye çalışmanın faydası yok.
O bu konu hakkında konuşmamı istemiyor.
O bu konuda konuşmamı istemiyor.
Bu konu üzerinde 90 dakika harcamıştık
Bu herhangi bir öğrencinin çözebileceği böylesine kolay bir problem.
ve kendilerini karşı görüşün rakibi olarak tanımlarlar.
Sorunu nasıl halledeceğimi bana söyle.
Bu sorun ciddi olmasa Tom burada olmaz.
O problemi daha sonra tartışalım.