Translation of "بإمكانه" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "بإمكانه" in a sentence and their turkish translations:

بإمكانه المجيء

O gelebilir.

بإمكانه الاستراحة.

O dinlenebilir.

بإمكانه قيادة السيارة.

O, araba sürebilir.

بإمكانه الانتظار حتى الغد.

O yarına kadar bekleyebilir.

[من بإمكانه الإنصات لهؤلاء الأطفال؟]

[Çocuklar kiminle konuşabilir?]

بإمكانه أن يصبح بطلاً للعالم.

O, potansiyel Dünya şampiyonudur.

أي طالب بإمكانه حل هذه المسألة.

Herhangi bir öğrenci bu problemi çözebilir.

- باستطاعته القيام بذلك.
- بإمكانه القيام بذلك.

O bunu yapabilir.

كان بإمكانه أن يقول: "هذا اختراع مذهل،

Diyebilirdi ki: "Bu mükemmel bir buluş çocuklar,

‫كان بإمكانه التمادي في فعلته‬ ‫والسيطرة على المحيط،‬

O kontrolden çıkmış koşabildi ve çevreyi kontrol edebildi.

لأن متحف متروبوليتان لم يعد بإمكانه تحمل المزيد

Çünkü Metropolitan Müzesi daha fazla dayanamayıp

هل هناك شخص آخر بإمكانه الإجابة على سؤالي؟

Soruma başka kim cevap verebilir?

لا أحد بإمكانه أن يغلب سامي في الشّطرنج.

Hiç kimse satrançta Sami'yi yenemez.

بإمكانه تحسين نتائج الأشخاص مع السرطان أو الأمراض العقلية،

kanser ve demans hastaları için olumlu sonuçlar verdiğini düşünüyorum.

كانت ليلى تتناول دواءا كان بإمكانه أن يسبّب لها سكتة قلبيّة.

Leyla kalp krizine neden olabilecek bir ilaç alıyordu.

شخص واحد فقط بإمكانه نقل العدوى الى ما بين 12و 18 شخصاً

Sadece bir kişi 12 - 18 kişiye kadar enfekte edebilir.

اعتقد سامي أنّ عمّاله المسلمين أناس طيّبون و أنّه كان بإمكانه الثّقة بهم.

Sami Müslüman çalışanların iyi insanlar olduğunu ve onlara güvenebileceğini düşünüyordu.

كان بإمكانه إلهام الرجال الآخرين أو التنمر عليهم للقيام بأعمال خارقة من الشجاعة والقدرة على التحمل.

diğer insanlara cesaret ve tahammül gibi insanüstü başarılara ilham verebilir ya da zorbalık yapabilirdi.

ان كان عدد التكاثر للإنفلونزا 1.3، هذا يعني ان كل شخص بإمكانه نشر العدوى لشخص او اثنين

Gribin R-sıfır'ı 1.3 ise, bu demektir ki her kişi 1 - 2 kişiyi hasta edebilir.