Examples of using "تعطي" in a sentence and their turkish translations:
Sanat, hayata anlam katıyor.
ve parayı başka birine vermenizdir.
Piyasa da yoksullara asla ev vermez. Asla.
İsterse kocasına verebiliyor
Emirler vermeden önce itaat etmeyi öğrenmelisin.
Sorunu abartıyorsun.
Şansını internet sitelerinde denemeye karar verdi
O yüzden bunu öncelik yapmanız lazım.
Böylelikle, Médicos por la Salud gibi yerel kuruluşlara,
Az önce geçtiğimiz yarık eğer bir işaretse
Ne olduğu hakkında tam bir rapor verebilir misin?
ayrıca istek ve ihtiyaçlarına değer vermelisiniz.