Translation of "المركبة" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "المركبة" in a sentence and their turkish translations:

ملأت المركبة الفضائية.

20 millik elektrik kablolarındaki kısa devrelerle mücadele ettiler .

"سائق هذه المركبة لا يعلم شيئًا...

Londra hakkında hiçbir şey bilmiyor ama yolu tarif ederseniz mutlu olur.''

في غضون ثوان ، أصبحت المركبة الفضائية محرقة.

Saniyeler içinde, uzay aracı bir çöp yakma fırını haline geldi.

من الناحية النظرية ، يمكن أن المركبة الفضائية القيام بذلك

Teorik olarak, bir uzay aracı bunu yapabilir

المركبة الفضائية الثانية ، وحدة الرحلة القمرية أو "lem" - ستهبط على القمر.

İkinci uzay aracı, ay gezi modülü veya 'lem' - aya inecekti.

ومن خلال الذهاب لتلك الحديقة، أصبحت تلك الحديقة بمثابة المركبة لهم.

O parka giderek parkı kendisi için bir araç haline getirdi.

كانت المركبة القمرية لا تزال في مرحلة التصميم ، وسيتم اختبارها في رحلات لاحقة.

Ay modülü hala tasarım aşamasındaydı ve sonraki uçuşlarda test edilecek.

حملت المرحلتان الثانية والثالثة المركبة الفضائية إلى مدار الأرض ، وما بعدها إلى القمر.

İkinci ve üçüncü aşamalar uzay aracını Dünya yörüngesine ve daha sonra Ay'a taşıdı.

ولكن لا تزال هناك مشكلة هبوط مثل هذه المركبة الفضائية الضخمة على سطح القمر

. NASA mühendisi John Houbolt başka bir seçenek önerdi - bu seçenek , NASA'nın en kıdemli mühendisleri tarafından

أراد فون براون حل هذه المشكلة عن طريق إطلاق المركبة الفضائية في أجزاء على متن

daha küçük roketlere fırlatıp Dünya'nın çevresinde yörüngeye yerleştirerek bu sorunu çözmek istedi

تعمل فرق من وحدات التحكم في الطيران على مدار الساعة ، وتشرف على مسار المركبة الفضائية

Uçuş kontrol ekiplerinden oluşan ekipler, uzay aracının yörüngesini ve

كان التوفير الهائل في الوزن يعني أن هذه المركبة الفضائية يمكن إطلاقها على صاروخ واحد أصغر.

Ağırlıktaki büyük tasarruf, bu uzay aracının daha küçük bir roket üzerinde fırlatılabileceği anlamına geliyordu.

لكن المركبة القمرية لم يتم اختبارها بعد ، وكان الهبوط على القمر يحمل الكثير من الأشياء المجهولة.

Ancak ay modülü hala test edilmemişti ve aya iniş birçok bilinmeyeni barındırıyordu.