Translation of "الكهف" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "الكهف" in a sentence and their turkish translations:

‫الكهف البارد؟‬ ‫أم الشجرة العالية؟‬

Serin mağarada mı, yüksek ağaçta mı?

‫إذن ألقي بنفسي داخل الكهف؟‬

Mağaraya mı girelim?

هذا ما وجدته في الكهف.

Mağarada bulduğum budur.

‫إذن يمكننا التخييم في هذا الكهف،‬

Bu mağarada kamp yapabilirdik

عُثرت على ثلاث حثث في الكهف.

Bir mağarada üç ceset bulundu.

‫ما كان هذا ليحدث في الكهف الثلجي.‬

Bu, kar mağarasında olmazdı.

‫في هذا الكهف، أنت المسؤول. ‬ ‫اتخذ قرارك.‬

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.

‫هنا في الكهف، أنت المسؤول.‬ ‫اتخذ قرارك.‬

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.

‫قمت بمسح الكهف الصغير والتيقن من خلوه‬

Küçük mağara temizlenmiş oldu

‫في هذا الكهف، أنت المسؤول. ‬ ‫اتخذ القرار.‬

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.

‫في هذا الكهف، أنت المسؤول.‬ ‫اتخذ قرارك.‬

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.

‫في هذا الكهف، أنت المسؤول.‬ ‫ اتخذ القرار.‬

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.

‫ترى أن الفكرة الأفضل‬ ‫هي التخييم في الكهف؟‬

Sizce en iyi fikir mağarada kamp yapmak mı?

‫والأدوية سليمة وباردة.‬ ‫بقيت باردة في ذلك الكهف.‬

İlaçlar da gayet serin. Onları mağarada serin tuttuk.

‫قتلها حيوان ما‬ ‫وجرّها إلى هذا الكهف ليلتهمها.‬

Bir şey bunu öldürmüş ve yemek için bu mağaraya getirmiş.

‫من الواضح أنها تستخدم هذا الكهف كملاذ لها.‬

Muhtemelen bu mağarayı sığınak olarak kullanıyorlar.

‫ماذا سأفعل إذن؟‬ ‫هل سأستخدم الكهف وأسقط في هذه؟‬

Peki, ne yapacağız? Mağaranın içine mi girelim,

‫نعم، استمتع أحد الذئاب‬ ‫برحلة خلوية رائعة في هذا الكهف.‬

Evet, bu mağarada bir kurt büyük bir piknik yapmış.

‫إذن تريدني أن اتبع آثار الذئب‬ ‫وأدخل إلى عمق الكهف؟‬

Mağaranın derinliklerindeki  kurt izlerini mi takip edelim?

‫ولكن الحرارة أعلى بـ20 درجة على الأقل هنا‬ ‫من داخل الكهف.‬

Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.

‫ولكن الحرارة أعلى بـ20 درجة على الأقل هنا،‬ ‫من داخل الكهف.‬

Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.

‫إذن يمكننا التخييم في هذا الكهف،‬ ‫وسيكون جيداً للدواء، فحرارته ألطف بكثير.‬

Bu mağarada kamp yapabiliriz ve bu ilaçlar için de iyi olur. İçerisi çok daha serin.

‫جيد أنك اخترت الاحتماء بهذا الكهف.‬ ‫الأدغال تصبح ‬ ‫مليئة أكثر بالحياة أثناء الليل.‬

Bu mağarayı sığınak olarak seçmeniz çok iyi oldu. Orman geceleri daha da canlanıyor.

‫إما أن أحاول تسلّق هذا،‬ ‫أو عند مدخل هذا الكهف، أحاول تسلّق الصخور.‬

Ya buna tırmanmaya çalışacağım ya da mağaranın ağzından kaya tırmanışı yapacağım.

‫في هذا الكهف، أنت المسؤول. اتخذ القرار.‬ ‫يمكن للدغة الأفعى المجلجلة‬ ‫أن تكون قاتلة. لذا يجب أن نتوخى الحذر.‬

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin. Çıngıraklı yılan ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.