Examples of using "المسؤول" in a sentence and their turkish translations:
Yetki sizde.
Ama yetki sizde.
Unutmayın, yetki sizde.
Hakikaten de geldi
Unutmayın, yetki sizde.
Unutmayın, yetki sizde.
Ne diyorsunuz? Yetki sizde.
Yetki sizde, karar sizin.
Ne düşünüyorsunuz? Yetki sizde.
Yetki sizde, karar sizin.
- Sorumlu kişi sen misin?
- Yetkili kişi siz misiniz?
Ben sorumlu kişiyle konuşabilir miyim?
Yetki sizde, bu karar sizin.
Yetki sizde, unuttunuz mu? Karar sizin.
Unutmayın, bu görevde yetki sizde.
Unutmayın, bu görevde yetki sizde.
Yetki sizde, unuttunuz mu? Karar sizin.
Burada yetki sizde. Bu yolculukta benimlesiniz.
Bu yolculuğun yetkisi sizde. Karar sizin.
Yetki sizde. Hadi bu halatı bağlayalım. Belki şunun çevresine.
Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.
Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.
Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.
Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.
Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.
Sosyal hizmetlere geri gittim ve müdürü görmek istedim.
Bir de uykuyu düzenleyen beyin sapı var.
Yöneten benim, karım değil. Sen öyle san canım.
Yetki sizde, bu konuda benimlesiniz. Karar sizin.
İstila kuvvetinin başındaki Scipio Calvus , Emporiae'de karaya çıktı.
İran, bundan Suudi Arabistan'ı sorumlu tuttu, savaşı kızıştırdığı için.
Hava sıcak, bu cesur bir karar ama yetki sizde, hadi gidelim. Hadi.
kıdemli subayının kritik bir hata yapmış olabileceğini fark ediyor.
Nehrin ilk dönemecinde, Mark'ın cerrahı
Hülagü güvendiği teğmeni Kitbuqa ya kendisi dönene kadar Suriyeyi savunması ve
Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin. Çıngıraklı yılan ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.