Translation of "البارد" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "البارد" in a sentence and their turkish translations:

اشرب بعض الماء البارد.

Biraz serin tatlı su iç.

‫الكهف البارد؟‬ ‫أم الشجرة العالية؟‬

Serin mağarada mı, yüksek ağaçta mı?

أمر صلاح الدين بجلب الماء البارد وتقديمه للملك

Saladin buzlu suyun getirilmesini emreder ve krala sundu.

‫لكن صوت الصيد يصدح بعيدًا‬ ‫عبر هواء الليل البارد.‬

Ancak avın gürültüsü serin gecede çok ilerilerden duyuluyor.

مع اقتراب الطقس البارد، بدأ وقت الجنرال القرطاجي في النفاذ...

Yaklaşan soğuk hava ile birlikte Kartacalı generalin zamanı tükeniyor.

‫ما خزنته من طعام في الخريف قد انتهى.‬ ‫عليها الخروج والبحث عن الطعام‬ ‫في الليل البارد.‬

Sonbaharda stokladığı yiyecekler de tükenmiş durumda. Soğuk gecede yiyecek araması gerek.

بعد عبور نهر تريبيا البارد، كان رجاله يعانون من الجوع ويقفون في طقس شبه متجمد خاصة وأن ثيابهم مبللة بالكامل

Trebia'nın soğuk sularını geçtikten sonra, askerleri aç, ıslanmış, ve neredeyse dondurucu olan soğuk havaya maruz bir şekilde durmakta.