Examples of using "الصخور" in a sentence and their turkish translations:
Balık kayaların altında saklanıyor.
Lilah’ın annesi kaya tırmanışına gidiyor
Halatla tırmanma mı, kaya tırmanışı mı?
Bu kayaların çoğu kolayca parçalanıyor.
önce kayaçların yaşı belirleniyor
Ufak yavru kayalarda daha atik hareket ediyor.
Düşen kayalar dağcılar için tehlike oluşturabilir.
gelen mineralleri çözündüren sıcak su bulunur.
Akrepler her zaman küçük çalıların ve taşların altına saklanmayı severler.
Kaya tırmanışçılarından dalgıçlara..
Ama ormandaki nem, bu kayalıkları çok kayganlaştırıyor.
Bunları çevirirken çok dikkatli olmalıyız.
daha sonrasında ise o kayaçlar magmadan çıktıktan sonra
uzay kayalar'ı ve başladığı diğer enkazları,
Bu tür büyükçe taşların altına da bakmaya devam edeceğiz.
Bunu takmak istiyorum. Yukarıda bir sürü gevşek kaya olabilir!
Ya da şu büyük kayalıkların altında kendimize gölge bir yer arayabilir
Ama bu taşları çevirirken çok dikkatli olmak gerekiyor.
Demek batının bu tarafta, kayalıklara doğru olduğunu düşünüyorsunuz?
bu sorulara cevap bulabilmek için önce kayaçları incelemek gerekiyor
Ama sorun şu ki bu keskin kayalar halatı bir bıçak gibi kesebilir.
milyon yıllık kayaçlarda yapılan incelemeler sonucunda ise
Bu kayalar aşırı kaygan! Buraya tutunurken gücüm tükeniyor.
Ya buna tırmanmaya çalışacağım ya da mağaranın ağzından kaya tırmanışı yapacağım.
Zor olan kısmı, çok fazla çıkıntı olması. Kayaların da ne kadar sağlam olduğunu bilmiyorum.
Bakın, bu büyük taşların altına bakmaya devam edeceğiz. Bunun altındakine bakın.
Bu tür inişlerde halatı sivri kayalıklardan koruyacak bir şey yapmak istersiniz.