Translation of "تسلّق" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "تسلّق" in a sentence and their turkish translations:

‫هذا تسلّق طويل بالحبل.‬

Bu halat tırmanmak için oldukça uzun.

‫حسناً، سنحاول تسلّق الحبل.‬

Tamam, halata tırmanmayı deneyeceğiz.

‫التسلّق بالحبل؟‬ ‫أم تسلّق الصخور؟‬

Halatla tırmanma mı, kaya tırmanışı mı?

‫إما أن أحاول تسلّق هذا،‬ ‫أو عند مدخل هذا الكهف، أحاول تسلّق الصخور.‬

Ya buna tırmanmaya çalışacağım ya da mağaranın ağzından kaya tırmanışı yapacağım.

واصلا فاضل و ليلى تسلّق السّلّم الوظيفي.

Hem Fadıl hem de Leyla, kendi kariyer merdivenlerini tırmanmaya devam ettiler.

‫لكن لا يمكن للسيقان القصيرة‬ ‫تسلّق الجدران العالية...‬ ‫أو عبور الطرق المزدحمة.‬

Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.

- كان باستطاعة أحمد تسلُّق الأشجار العالية عندما كان طفلاً.
- عندما كان أحمد صغيرا، كان يستطيع تسلّق الأشجار العالية.

Ahmet çocukken, yüksek ağaçlara tırmanabiliyordu.