Examples of using "نفهم" in a sentence and their turkish translations:
Anlıyoruz.
Onu anlıyoruz.
Nedenini anlamak için
Şunu anlamak zorundayız.
buradan da anlayacağımız üzere
Kadınları gerçekten anlamıyoruz.
Biz önümüzdeki bu değeri anlayabildik mi?
Ve hâlâ günden güne anlıyoruz ki
O yüzden anlatmak kolay değil... SENATO
Birbirimizi anlamaya çalışalım.
Irkçılık düşüncesinin en başta bizim gibi görünen
öncelikle galaksimizin bu hale nasıl geldiğini anlamalıyız.
Ama bunu anlayabilmek için kahraman ve kötüyü
Şu örneklere isterseniz biraz bakalım anlayacağız aslında
Nedenini daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Belki de av çekmek içindir.
Biz de bilginin gezegen çapında nasıl iletildiğini anlamak istiyoruz.
Öncelikle zaman kavramını anlayalım zamanla saat aynı şey değildir
Çünkü hepimiz ilk bakışta, pat diye her şeyi anladığımızı sanarız
Anlayamadık, anlatamadık. Özür dilerim anlatamadık.