Translation of "القصص" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "القصص" in a sentence and their turkish translations:

استخدم القصص في المنزل واستخدم القصص في المدرسة

Hikâyeleri evde kullanın, hikâyeleri okulda kullanın,

أحب القصص المصورة.

Çizgi romanları seviyorum.

و65% فى سرد القصص.

ve yüzde 65'ini hikâye anlatmaya ayırırlar.

ولهذا السبب القصص قوية،

İşte bu sebeple hikâyeler güçlüdür

فكما تعلم، القصص والسياسيون

Biliyorsunuz, haber ve siyasetçiler de

نحن مخلوقات من القصص.

Biz hikâyelerin yaratıklarıyız.

وعلمني هذا كيفية صياغة القصص،

O bana nasıl hikâye oluşturulacağını öğretti

ولكن ليس لماذا تأسر القصص.

ama neden hikâyelerin cezbedici olduğunu değil.

وبوسع أولئك الذين أحبوا القصص

Hikâyeleri en çok sevenler daha çok problem çözebilir.

عندي الكثير من هذه القصص.

Bende bu hikâyelerden çok var.

تكون عبر القصص وليس المزاح.

hikâyelerden geçtiğini keşfettim.

العمارة هي فن رواية القصص.

Mimari hikâye anlatma sanatıdır.

لقد تلقيت وبسعادة العديد من القصص

Sayısız mutlu öykü dinlemiş biriyim,

كان موضوع الكثير من القصص المصورة ،

hikayeye, çizgi romana bir çok şeye konu olmuştur

‫وكل يوم، كنت أروي له القصص.‬

Her gün ona hikâyelerimi anlatıyordum.

الأطفال يحبون الاستماع إلى القصص الخيالية.

Çocuklar masal dinlemeyi sever.

وأنّ هذه القصص أرادت أن تكون بطيئة.

hikâyelerin yavaş okunmasının gerektiğini

إذن هذا هو هيكل القصص، أليس كذلك؟

Yani hikâyelerin yapısı bu, değil mi?

أخبرنا أصدقائنا الصغار عن هذه القصص المخيفة

bizde küçük arkadaşlarımıza bu korkulu hikayeleri anlatmıştık

الخفافيش تعيش الليل كما في القصص المصورة.

ayn çizgi romanlarda olduğu gibi yarasalar gece yaşarlar

لذا بدأت أنتج الأفلام، وبدأت أروي هذه القصص.

Böylece filmler çekmeye ve bu öyküleri anlatmaya başladım.

لكن حتى مع تغيّر طريقة تفاعلنا مع القصص،

Ama hikâyelerle olan meşguliyetimiz değişse bile

كيف يحوّلون أكثر القصص وجعاً إلى قصص مضحكة،

en acı dolu olanları komik bir şeye dönüştürebileceklerini

القصص التي أخبرتكم بها اليوم ليست أمثلة عشوائية.

Bugün size anlattığım hikâyeler sıradan örnekler değil.

جدولة الكلمات الإيجابية والسلبية العاطفية في القصص الإخبارية،

Haberlerdeki pozitif ve negatif duygu sözcüklerinin bir tablosu

وسواءً أخبروا هذه القصص بالكلمات أو الإيماءات أو الرسوم،

İster kelimelerle ister el kol hareketi veya çizimlerle söylesinler

دعونا نقارنها بسرعة بطل خارق في مجلات القصص المصورة

onu ses hızından üç kat hızlı koşan

لكن كان يشير إلى بعض القصص عند كل زاوية.

ama her bir noktada anılarını anlatıyordu.

الآن، القصص قوية شديدة الوضوح، و تجلب الأشياء للحياة

Hikâyeler güçlüdür, canlıdır ve bir şeyi hayata geçirir.

القصص ليست حقيقة، هناك احتمال أن تكون غير صحيحة

Bir hikâye gerçek değildir çünkü doğru olmayabilir.

تعد القصص بمثابة الوسائل التي ننتقل بواسطتها حول العالم.

Hikâyeler dünyaya yön verdiğimiz araçlar.

وليست هي على العموم فقط القصص التي ننسجم معها،

Bu sadece bağlı olduğumuz hikâyeler için geçerli değil

‫وبينما أرسم كل هذه الخطوط،‬ ‫تُطرح كل هذه القصص.‬

Ve bu çizgileri çizerken, tüm bu hikâyeler ortaya çıkıyor.

يمكن أن تصبح قادراً على أن تتحرر من القصص القديمة

geçmiş hayatına ait anıların pençesinden bile kurtulabilirsin.

نحتاج إلى المزيد من التفاصيل حتى نتمكن من صياغة القصص.

Hikâye oluşturmak için biraz daha fazla detaya ihtiyacımız var.

ربما هناك الآلاف من القصص الأخرى التي فشلت فيها الحمية وحدها

Tek başına diyetin işe yaramadığı binlerce başka hikâye olabilir

القصص لا تنسى أكثر من الحقائق وحدها بقدر 2 إلى 10 مرات.

Hikâyeler, tek başına salt bilgiden 2 ile 10 kat daha hatırlanabilir.

حسنًا ، الكثير منها عبارة عن خيال ، وبعضها من القصص الخيالية ، ويمكنك اختيار

Aslında bunların çoğu kurgu ve bir kısmı da peri masalı ve bunu kolayca

في بعض الاحيان هذه القصص تسرد غير كاملة أو تسرد بوجهه نظر معينة.

Bazen bu hikâyeler anlatılmaz ya da yanlış bakış açısından anlatılır.

ولهذا السبب فإن أكثر الكتب تأثيراً في التاريخ عبارة عن سلسلة من القصص

Bundan dolayı tarihteki en etkili kitaplar hikâye serileri

أغاثا كريستي هي كاتبة إنجليزية. معروفة بفضل 66 من رواياتها البوليسية و 14 مجموعة من القصص القصيرة.

Agatha Christie bir İngiliz yazardı. 66 dedektif romanı ve 14 kısa öykü koleksiyonu ile tanınır.