Translation of "تعرف" in Turkish

0.024 sec.

Examples of using "تعرف" in a sentence and their turkish translations:

كما تعرف.

Zaten bildiğiniz gibi.

ماذا تعرف لماذا؟

Nedeni ne biliyormusunuz?

هل تعرف لماذا؟

nedenini biliyor musunuz peki?

هل تعرف السبب؟

Sebebi biliyor musunuz?

هل تعرف أخاهم؟

Onların erkek kardeşini tanıyor musun?

تعرف ما أعنيه.

Ne demek istediğimi biliyorsun.

تعرف أنني أحبك!

Seni sevdiğimi biliyorsun!

أكنت تعرف والدي؟

Babamı tanıdın mı?

كيف تعرف هذا؟

Bunu nereden biliyorsun?

هل تعرف أسماءهم؟

İsimlerini biliyor musun?

- هل تعرف كيف تستخدم قاموسًا؟
- هل تعرف كيف تستخدم معجمًا؟

Bir sözlüğü nasıl kullanacağınızı biliyor musunuz?

"أتمنى لو تعرف معلمتي

"Öğretmenimin şunu bilmesini istiyorum.

‫لكنك تعرف ذلك مسبقاً‬

Şimdiye kadar, müdahalemiz yeterliliğin yakınından dahi geçmedi.

هل تعرف شريط الصلب؟

çelik çomağı biliyor musunuz peki?

قد تعرف هذا الشخص

bu kişiyi tanıyor olabilir misiniz diye karşınıza çıkarıyor

هل تعرف افتتاح PTT؟

PTT'nin açılımını biliyor musunuz diye

أنتَ تعرف بقية القصة.

Hikayenin geriye kalanını bilirsin.

هل تعرف من هي؟

Onun kim olduğunu biliyor musunuz?

أراد توم أن تعرف.

Tom bilmeni istedi.

كم كلمة انجليزية تعرف؟

Yaklaşık olarak kaç tane İngilizce kelime biliyorsun?

ماذا تعرف عن أمريكا؟

Amerika hakkında ne biliyorsun?

أخبرتني بأنها تعرف أخي.

O, bana erkek kardeşimi tanıdığını söyledi.

يعرف توم أنك تعرف

Tom senin bildiğini biliyor.

معذرة، كيف تعرف إسمي؟

- Affedersin. Benim adımı nasıl biliyorsun?
- Affedersin. Benim adımı nereden biliyorsun?

أعتقد أنها تعرف الحقيقة.

Sanırım o, gerçeği biliyor.

وأنت لا تعرف ما السبب

Nedenine dair en ufak bir fikriniz bile yok

هل تعرف عن سحابة أورت؟

Oort bulutundan haberiniz var mı acaba?

هل تعرف ماذا يعني هذا؟

yani bu ne demek biliyor musunuz?

هل تعرف ماذا يعني ذلك؟

Bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz?

هل تعرف ما الذي حصل؟

Ne olduğunu biliyor musun?

تعرف أنّ جون كان يحبها.

O, John'un onu sevdiğini biliyor.

و كيف لك أن تعرف؟

Nereden biliyorsun?

لا تعرف شيء عن الجنس.

- Kuşlar ve arılar hakkında hiçbir şey bilmiyor.
- Cinsel konular hakkında hiçbir şey bilmiyor.

هل تعرف الولد في الصورة؟

Resimdeki çocuğu tanıyor musun?

هل تعرف إذا تتحدث الإنغليزية؟

Onun İngilizce konuşabilip konuşamadığını biliyor musun?

هل تعرف كيف تستعمل الحاسوب؟

Bir bilgisayarı nasıl kullanacağını biliyor musun?

هل تعرف كيف تصلح التلفاز؟

Bu televizyonun nasıl düzeltileceğini biliyor musun?

الا تريد أن تعرف لماذا؟

- Nedenini bilmek istemiyor musun?
- Nedenini bilmek istemez misiniz?
- Sebebini bilmek istemez misiniz?
- Nedenini bilmek istemez misin?
- Sebebini bilmek istemez misin?

ماذا تعرف عن حيوانات الباندا؟

Pandalar hakkında ne biliyorsun?

لماذا تريد أن تعرف ذلك؟

Neden onu bilmek istiyorsun?

أولاً تعرف على أعظم اهتماماتك؛

birincisi en yoğun ilgilerinizi belirlemek

إنك لا تعرف من أكون.

Kim olduğumu bilmiyorsun.

ربما كان عليك أن تعرف الإجابة.

Belki de biliyor olmanız gerekiyor.

لم تكن جدتي تعرف مفردة نسوية

Büyük büyük annem "feminist" kelimesini bilmiyordu

أنت تعرف كيف أفعل، كيف حالك؟

ben nasılım biliyorsunuz, sizden ne haber?

يا إلهي! أردتُك أن تعرف حقيقتي

Ve ah, gerçek beni tanımanı istedim

‫إنها تعرف الطريق عن ظهر قلب.‬

Dişi, yolu çok iyi biliyor.

إنك تعرف كيف تتعامل مع النساء.

Kadınların dilinden anlıyorsun.

تتكلم كأنها تعرف كل شيء عنه.

Sanki onun hakkında her şeyi biliyor gibi konuşuyor.

أنتَ حقاً لا تريد أن تعرف.

Gerçekten bilmek istemezsin.

هل تعرف ما هي عاصمة البلجيك؟

Belçika'nın başkentini biliyor musun?

- هل تعرفه؟
- هل تعرف من يكون؟

Onun kim olduğunu biliyor musunuz?

هل تعرف البلدة التي ولد فيها؟

Onun doğduğu kasabayı biliyor musun?

إنها لا تعرف شيئاً عن عائلتك.

- Aileniz hakkında hiçbir şey bilmiyor.
- Ailen hakkında hiçbir şey bilmiyor.

- هل تعرف الإجابة؟
- أتعرف ما الإجابة؟

Cevabı biliyor musun?

هل تعرف إن كان سيحضر الحفل؟

Onun partiye gelip gelmediğini biliyor musun?

لن تعرف قيمة الشيء حتى تفقده.

Bir şeyin değerini onu kaybedinceye kadar asla fark etmezsin.

لماذا لم تخبرنا بانك تعرف الفرنسية؟

Neden bize Fransızca bildiğinizi söylemediniz?

هل تعرف كيف تفتح هذا الصندوق؟

Bu kutuyu nasıl açacağını biliyor musun?

هل تعرف كم عمر السيدة نكانو؟

Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?

لم تعرف كيف تتصرف تجاه المشكلة.

Sorunla ilgili ne yapacağını bilmiyordu.

أنت نفسك لا تعرف ما تريد.

Sen kendinin ne istediğini bilmiyorsun.

كانت ليلى تعرف كلّ عاهرات الحيّ.

Leyla mahallenin bütün fahişelerini biliyordu.

"هل تعرف أي شيئ عن الرياضيات الشكلية ؟"

"Formel matematik hakkında bir şey biliyor musunuz?"

قد لا تعرف هذا بمجرد النظر إلي،

Bunu bana bakarak anlamıyor olabilirsin

‫أنت تعرف ذلك في أمعائك ، في عظامك.‬

Fakat siz bunu zaten biliyorsunuz.

ولكن من خلال تعرف على الإسرائيليين وقصصهم

ama onları tanıyıp hikâyelerini öğrenerek

(ديفيد): حسنًا، فكما تعرف هناك بعض الشكوك

DB: Tahmin edeceğin üzere buna karşı büyük bir şüphe var

ولكن عائلتي لم تكن تعرف فِعل ذلك.

Ama ailem bunu yapmayı bilmiyordu.

أنت تعرف أنهم فعلوا الفيروس في المختبر

biliyorsunuz virüsü laboratuvarda yaptılar

اذا انت تعرف؟ لن اخبر. أنت تعلم!

yani biliyorsunuz değil mi? Anlatmayacağım. Biliyorsunuz!

ولكن هل تعرف أين الشيء المثير هنا؟

fakat buradaki ilginçlik nerede biliyor musunuz?

ثم أنت تعرف ماذا يحدث لهذا الرجل؟

Daha sonra bu adama ne oluyor biliyor musunuz?

التي كانت تعرف في السابق يالإمبراطورية الصربية

Bir zamanlar Sırp İmparatorluğunun topraklarının kalıntıları üzerinde tutmak istiyorlar.

هل تعرف كيف أصل إلى منزل توم؟

Tom'un evine nasıl gidileceğini biliyor musun?

أنت تعرف أنني لن أعود، أليس كذلك؟

Geri dönmeyeceğimi biliyorsun, değil mi?

هل تعرف أيًا من الأطفال في الغرفة؟

Odadaki çocuklardan herhangi birini tanıyor musunuz?

- أعرف هذا الولد الذي لا تعرف عنه شيئا .
- أنا أعرف هذا الولد الذي لا تعرف عنه شيئا.

Senin tanımadığın bu çocuğu tanıyorum.

- هل تعرف ماذا يعني عندما يهدي الرجل المرأة خاتماً؟
- هل تعرف ماذا يعني عندما يعطي الرجل المرأة خاتماً؟

Bir erkek bir kadına bir yüzük verirse bunun ne demek olduğunu biliyor musun?

هل تعرف السبب وراء وجوب استثمارهم في عملك؟

Niye işinize yatırım yapmalılar biliyor musunuz?

‫أنت لا تعرف ما الذي يمكن أن تجده.‬

Ne çıkacağı hiç belli olmaz.

ومن ثم أن تعرف طبيعة اللمسة غير المناسبة

ne tür bir dokunuşun kötü hissettirdiğini daha iyi bilebilirsiniz

أنا جمهوري، لكن هل تعرف ما هي العلّة؟

Ben bir Cumhuriyetçiyim, ama bunun kusurlu yanı ne, biliyor musunuz?

أنت تبحث في الإنترنت الآن أنت تعرف الحل

şimdi internete bakıyorsun çözüm yolunu biliyorsun

وهل تعرف أنهم ما زالوا يتجولون في إيطاليا؟

Ve İtalya'da hala dolaşıyorlar biliyor musunuz?

- هل تعرف كيف تقود سيارة؟
- أيمكنك قيادة سيارة؟

Nasıl araba süreceğini biliyor musun?

تحتاج أن تعرف قليلًا عن الماضي الخاص بي.

benim geçmişimi biraz bilmelisiniz.

أنت ذكي جدا يا جمال. تعرف كل شيء.

Sen çok akıllısın, Jamal. Her şeyi biliyorsun.

فأنت تعرف ألم فقدان مكان عشت فيه طيلة حياتك

hikâyenizi taşıyan yeri kaybetmenin verdiği ızdırabı bilirsiniz.

هل تعرف عن المصانع التي تغلق المصاريع بسبب الهالة؟

Korona yüzünden kepenk kapatan fabrikalardan haberiniz var mı?

أنت تعرف Android ، نعلم جميعًا أن هذه هي Google.

Biliyorsunuz Android'i,hepimiz biliyoruz.İşte o da Google'ın.

هىَ لم تكن تعرف أن هناك ترجمة للقرآن بالعبرية.

Kuran'ın İbranice bir çevirisi olduğunu bilmiyordu.

يريد توم أن تعرف ماري بأنها يمكنها الوثوق به.

Tom Mary'nin ona güvenebileceğini bilmesini istiyor.

ألا تعرف إن كانت لوسي قادرة على تكلم اليابانية؟

Lucy'nin Japonca konuşabilip konuşamadığını biliyor musunuz?

- من أينَ تعرف هذا؟
- أنتَ من أينَ تعلم هذا؟
- أنتَ كيف تعرف هذا؟
- كيف تعرفين هذا؟
- كيفَ تعلمين هذا؟
- كيف تعلم ذلك؟

- Onu nasıl biliyorsun?
- Onu nereden biliyorsun?

سوف تكون متفاجئا عندما تعرف أن معظم الناس يخوضون حياتهم

Şunu öğrenmek seni şaşırtabilir; pek çok insan hayat akıp giderken

إذا كانت أمريكا تعرف المسلمين على أنهم إرهابيون ، فنحن المذنبون!

eğer ki Amerika da Müslümanları terörist olarak tanıyorsa bunların suçlusu da biziz!

لا تعرفني أو تعرف والدي، لو كنت تعرفني لعرفت والدي.

- Beni veya babamı bilmiyorsun.Eğer beni biliyorsan babamı da bilirsin.
- Beni veya babamı tanımıyorsun.Eğer beni tanırsan babamı da tanırsın.