Examples of using "تعرف" in a sentence and their turkish translations:
Zaten bildiğiniz gibi.
Nedeni ne biliyormusunuz?
nedenini biliyor musunuz peki?
Sebebi biliyor musunuz?
Onların erkek kardeşini tanıyor musun?
Ne demek istediğimi biliyorsun.
Seni sevdiğimi biliyorsun!
Babamı tanıdın mı?
Bunu nereden biliyorsun?
İsimlerini biliyor musun?
Bir sözlüğü nasıl kullanacağınızı biliyor musunuz?
"Öğretmenimin şunu bilmesini istiyorum.
Şimdiye kadar, müdahalemiz yeterliliğin yakınından dahi geçmedi.
çelik çomağı biliyor musunuz peki?
bu kişiyi tanıyor olabilir misiniz diye karşınıza çıkarıyor
PTT'nin açılımını biliyor musunuz diye
Hikayenin geriye kalanını bilirsin.
Onun kim olduğunu biliyor musunuz?
Tom bilmeni istedi.
Yaklaşık olarak kaç tane İngilizce kelime biliyorsun?
Amerika hakkında ne biliyorsun?
O, bana erkek kardeşimi tanıdığını söyledi.
Tom senin bildiğini biliyor.
- Affedersin. Benim adımı nasıl biliyorsun?
- Affedersin. Benim adımı nereden biliyorsun?
Sanırım o, gerçeği biliyor.
Nedenine dair en ufak bir fikriniz bile yok
Oort bulutundan haberiniz var mı acaba?
yani bu ne demek biliyor musunuz?
Bunun ne demek olduğunu biliyor musunuz?
Ne olduğunu biliyor musun?
O, John'un onu sevdiğini biliyor.
Nereden biliyorsun?
- Kuşlar ve arılar hakkında hiçbir şey bilmiyor.
- Cinsel konular hakkında hiçbir şey bilmiyor.
Resimdeki çocuğu tanıyor musun?
Onun İngilizce konuşabilip konuşamadığını biliyor musun?
Bir bilgisayarı nasıl kullanacağını biliyor musun?
Bu televizyonun nasıl düzeltileceğini biliyor musun?
- Nedenini bilmek istemiyor musun?
- Nedenini bilmek istemez misiniz?
- Sebebini bilmek istemez misiniz?
- Nedenini bilmek istemez misin?
- Sebebini bilmek istemez misin?
Pandalar hakkında ne biliyorsun?
Neden onu bilmek istiyorsun?
birincisi en yoğun ilgilerinizi belirlemek
Kim olduğumu bilmiyorsun.
Belki de biliyor olmanız gerekiyor.
Büyük büyük annem "feminist" kelimesini bilmiyordu
ben nasılım biliyorsunuz, sizden ne haber?
Ve ah, gerçek beni tanımanı istedim
Dişi, yolu çok iyi biliyor.
Kadınların dilinden anlıyorsun.
Sanki onun hakkında her şeyi biliyor gibi konuşuyor.
Gerçekten bilmek istemezsin.
Belçika'nın başkentini biliyor musun?
Onun kim olduğunu biliyor musunuz?
Onun doğduğu kasabayı biliyor musun?
- Aileniz hakkında hiçbir şey bilmiyor.
- Ailen hakkında hiçbir şey bilmiyor.
Cevabı biliyor musun?
Onun partiye gelip gelmediğini biliyor musun?
Bir şeyin değerini onu kaybedinceye kadar asla fark etmezsin.
Neden bize Fransızca bildiğinizi söylemediniz?
Bu kutuyu nasıl açacağını biliyor musun?
Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?
Sorunla ilgili ne yapacağını bilmiyordu.
Sen kendinin ne istediğini bilmiyorsun.
Leyla mahallenin bütün fahişelerini biliyordu.
"Formel matematik hakkında bir şey biliyor musunuz?"
Bunu bana bakarak anlamıyor olabilirsin
Fakat siz bunu zaten biliyorsunuz.
ama onları tanıyıp hikâyelerini öğrenerek
DB: Tahmin edeceğin üzere buna karşı büyük bir şüphe var
Ama ailem bunu yapmayı bilmiyordu.
biliyorsunuz virüsü laboratuvarda yaptılar
yani biliyorsunuz değil mi? Anlatmayacağım. Biliyorsunuz!
fakat buradaki ilginçlik nerede biliyor musunuz?
Daha sonra bu adama ne oluyor biliyor musunuz?
Bir zamanlar Sırp İmparatorluğunun topraklarının kalıntıları üzerinde tutmak istiyorlar.
Tom'un evine nasıl gidileceğini biliyor musun?
Geri dönmeyeceğimi biliyorsun, değil mi?
Odadaki çocuklardan herhangi birini tanıyor musunuz?
Senin tanımadığın bu çocuğu tanıyorum.
Bir erkek bir kadına bir yüzük verirse bunun ne demek olduğunu biliyor musun?
Niye işinize yatırım yapmalılar biliyor musunuz?
Ne çıkacağı hiç belli olmaz.
ne tür bir dokunuşun kötü hissettirdiğini daha iyi bilebilirsiniz
Ben bir Cumhuriyetçiyim, ama bunun kusurlu yanı ne, biliyor musunuz?
şimdi internete bakıyorsun çözüm yolunu biliyorsun
Ve İtalya'da hala dolaşıyorlar biliyor musunuz?
Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
benim geçmişimi biraz bilmelisiniz.
Sen çok akıllısın, Jamal. Her şeyi biliyorsun.
hikâyenizi taşıyan yeri kaybetmenin verdiği ızdırabı bilirsiniz.
Korona yüzünden kepenk kapatan fabrikalardan haberiniz var mı?
Biliyorsunuz Android'i,hepimiz biliyoruz.İşte o da Google'ın.
Kuran'ın İbranice bir çevirisi olduğunu bilmiyordu.
Tom Mary'nin ona güvenebileceğini bilmesini istiyor.
Lucy'nin Japonca konuşabilip konuşamadığını biliyor musunuz?
- Onu nasıl biliyorsun?
- Onu nereden biliyorsun?
Şunu öğrenmek seni şaşırtabilir; pek çok insan hayat akıp giderken
eğer ki Amerika da Müslümanları terörist olarak tanıyorsa bunların suçlusu da biziz!
- Beni veya babamı bilmiyorsun.Eğer beni biliyorsan babamı da bilirsin.
- Beni veya babamı tanımıyorsun.Eğer beni tanırsan babamı da tanırsın.