Examples of using "التطور" in a sentence and their turkish translations:
gelişmeyi bırakırsınız.
Gelişmesini görüyorum.
İşler ilginç hâle gelmeye devam edecek.
Bu gelişmenin arkasındaki ana fikir
Birincisi, karmaşık hayatın evrimleşmesine imkan sağladı.
Primat ailemizden ayrılan ilk kollardan biri.
Yine biraz evrilerek gelmiş
bu evrimin içinde kısa bir an.
Evrim en uyumlu olanı seçti. Arena hazırlandı.
aynı zamanda evirimin en büyük kanıtı da yarasalardır
Modern mimarinin evriminin kurbanı oldum . Gökdelenler
Fakat artık son teknoloji çekim teknikleri kullanarak zifiri karanlıklara dalabiliyor...
dünyanın ulaştığı gelişimin büyüklüğünü gösteriyor. Ancak birkaç dezavantajdan
taşıyabilecek altyapıyı kurma sürecini başlatmıştır ki bu zaten yapılmıştır.Bugün, Emirlikler şehirleri