Examples of using "لرؤية" in a sentence and their turkish translations:
Gelişmesini görüyorum.
Başkalarının acılarını görüp
Bu yüzden babamı görmeye gittim.
Tom'u görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
detayları görmek için büyüttük.
Çok garip bir şey görmüştüm.
Ama avını görmek için ışığa ihtiyacı var.
Ben tabii bu değişimleri göremedim.
temsil edilirken görme beklentilerimin, başka insanların da beklentileri
Saladin, ısının yükselmesini ve Hıristiyanların ne yapacaklarını görün.
Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.
sevgili görmek için Suriye'ye yıldırım ziyaretleri ile
Hatta aileler de resimlerdeki renk eksikliklerine bakarak
2014 yılıydı sanırım, bazı şeyleri çok daha yakından görme şansım oldu
Dünyanın gerçekten nasıl göründüğünü görmenin en iyi yolu bir uzaydan bakmaktır.
Derhal aile doktorunla görüşmeye gitmelisin.