Examples of using "التحضر" in a sentence and their turkish translations:
nezaketin getirdiği erdem.
belirli görüşlerle konuşmak için
Medeni konuşmayla ilgili o dönemde ve şu anda olan şudur ki
Bunu mümkün kılan, nezaket erdemiydi.
Tek sorun şuydu ki nezaket hakkındaki bu kitabı yazmıştım
Bu erdeme "saf nezaket" demeyi seviyorum.
Eğer tartışmadan kaçınmanın bir yolu olarak nezaketten bahsediyorsanız,