Examples of using "اصطدمت" in a sentence and their turkish translations:
Araba duvara çarptı.
Onun arabası bir ağaca çarptı.
ama bulduğum gerçek dünya
Ortaya çıktıktan hemen sonra ise bir araba çarpıyor bu adama
Fakat daha büyük nesneler Dünya ile çarpıştı.
Hız aracı Jack Robinson diyemeden önce kaydı ve bir kamyonun arkasına direkt çarptı.
Kamyon okul binasına çarptığında neyse ki kimse ağır yaralanmadı.