Translation of "أسأل" in Turkish

0.025 sec.

Examples of using "أسأل" in a sentence and their turkish translations:

أسأل نفسك،

Kendine şunu sor:

أسأل طفلي السيء جدًا بالرياضة،

Çok kötü bir sporcu olan oğluma şöyle sordum

قررت أن أسأل هذه الأسئلة بنفسي

kendime bu soruları sormaya karar verdim ve

- هل يمكنني أن أسأل, إلى أين أنتَ ذاهب؟
- هل يمكنني أن أسأل, إلى أين أنتِ ذاهبة؟

Senin nereye gidiyor olduğunu sorabilir miyim?

كنت أسأل أين كان الكنز وسأقول ولكن

Hazine nerede diye soracaktım ve söyleyecektim ama

بأن أسأل هذا السؤال، ومن ثم أجيب عنه،

"Daha iyi takımlar, hasta bakıcılar daha az hata mı yapıyorlar?"

إذا أعجبني شخص أسأل أوكولوما عن رأيه به

Bir çocuktan hoşlandığımda Okuloma'nın fikrini alırdım.

كنت أسأل نفسي، ما الذي أفعله؟ أين أخطأت؟

Kendime “ne yaptım ben? Nerede yanlış yaptım?” diyordum.

- أود أن أطرح سؤالاً.
- أود أن أسأل سؤال.

Bir soru sormak istiyorum.

لماذا تفعل هذا إن كان لي أن أسأل؟

Sormamda bir sakınca yoksa, bunu neden yapıyorsun?

وفي النهاية، أسأل نفسي كيف أن مدينة فائقة الذكاء

Son olarak da kendime muhteşem bir gelecek şehrinin

لقد دفعت ديونك ، دون أن أسأل كيف حصلت عليها

Borçlarını onlara nasıl aldığını sormadan ödedim