Examples of using "أنتِ" in a sentence and their turkish translations:
''Sen Amerikan erkeğinin
Sen güzelsin.
Sen Emily'sin.
Sen benim annemsin.
Beni aldatıyor musun?
Üzgün müsün?
Sen bir ateist misin?
- Sen kimsin?
- Siz kimsiniz?
Zaten sizi seven harika bir kocanız var.
"Sende kaybolduysan"
Üzgün müsün?
Kalbimi kırdın.
Kurallara karşı geldin.
Reşit değil misin?
Arkadaşım mısın?
Ne kadar güzelsiniz!
Şimdi gerçekten onun hakkında konuşmak istiyor musun?
Şimdi iyi misin?
Henüz hazır değilsin.
Onu nereden bildin?
Büyük bir burnun var.
Bir erkek çocuğu gibi görünüyorsun.
Sen korku filmlerini sevmiyorsun, değil mi?
Hey, bisikletimden in.
Böyle aceleyle nereye gidiyorsun, kız?
Çok erken geldin.
Sana ait olduğumu bilmeni isterim.
CQ: Çok kolaymış gibi anlatıyorsun Lauran.
Mary, seni zavallı çocuk, neredeydin? Sana ne oldu?
İngilizce konuşamazsın, değil mi?
Ne kadar şanslısın!
Bana Tom diyebilirsin.
Her zaman buraya gelebilirsin.
Haydi. Onu yapabilirsin.
Yaptığın yanlıştı.
Senin benden daha iyi görüşün var.
Çok iyi görünüyorsun.
Boşanmak istiyorsun, değil mi?
Bu kez kaçmayacaksın!
Bizimle gelebilirsin.
O halde neden ağlıyorsun?
Sanırım hep tanımak istediğim sendin.
Sana inanmıyorum. Her zaman yalan söylüyorsun.
Her zaman kanepemde uyuyabilirsin.
Bu karışıklıktan sen sorumlu değilsin.
Bu, kendi çizdiğin bir resim midir?
Sadece hayat sorunlarından kaçıyorsun.
Sen bana yalnızca bir şey için söz vermek zorundasın.
O sadece besleyici olduğu için onu yiyemezsin.
Senin nereye gidiyor olduğunu sorabilir miyim?
Emin misiniz? Bundan daha sonra pişman olmayacaksınız.
Merhaba. Eğer yanılmıyorsam, sen bizim yeni komşumuzsun, değil mi?