Translation of "Toplantıyı" in Spanish

0.019 sec.

Examples of using "Toplantıyı" in a sentence and their spanish translations:

Toplantıyı erteleyemeyiz.

No podemos posponer la junta.

- Toplantıyı ertelemen gerektiğini düşünüyorum.
- Bence toplantıyı ertelemelisin.
- Sanırım toplantıyı ertelemelisin.

Creo que deberías posponer la reunión.

Toplantıyı bitirmemizi önerdim.

Sugerí que termináramos la reunión.

Toplantıyı iptal edeceğim.

Voy a cancelar la reunión.

Toplantıyı iptal ediyorum.

Suspendo la reunión.

Başkan toplantıyı açtı.

El presidente hizo la apertura a la reunión.

O, toplantıyı yönetti.

Él dirigió la reunión.

Toplantıyı tamamen unuttum.

Me olvidé por completo de la reunión.

- Toplantıyı şimdi başlatalım mı?
- Toplantıyı artık başlatalım mı?

¿Podemos comenzar ya la reunión?

- Toplantıyı kaçırmadın.
- Toplantıyı kaçırmadınız.
- Buluşmayı kaçırmadın.
- Buluşmayı kaçırmadınız.

- No te perdiste a la reunión.
- No te perdiste la reunión.

O toplantıyı kim düzenledi?

¿Quién organizó esa reunión?

Toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.

Tuvimos que aplazar la reunión.

Toplantıyı iptal etmemiz gerekiyor.

Tenemos que cancelar la reunión.

Tom neredeyse toplantıyı unutuyordu.

Tom casi se olvidó de la reunión.

Fırtına nedeniyle toplantıyı ertelemek zorundaydık.

Tuvimos que posponer la reunión a causa de la tormenta.

Biz toplantıyı iptal etmek zorundayız.

Tenemos que cancelar la reunión.

Toplantıyı iptal etmek ister misin?

¿Quieres cancelar la reunión?

Tom toplantıyı büyük ölçüde unuttu.

Tom casi se olvidó de la reunión.

Şartlar bizi toplantıyı ertelememiz için zorladı.

Las circunstancias nos obligaron a posponer la reunión.

O, toplantıyı son dakikada iptal etti.

Él canceló la reunión en el último minuto.

Tom'un bugünkü toplantıyı hatırlamış olacağını düşündüm.

Pensé que Tom habría recordado la reunión de hoy.

Bana toplantıyı hatırlattığın için memnun oldum.

Estoy contento de que me recordases sobre la reunión.

Toplantıyı gelecek pazara ertelemeye karar verdik.

Nosotros decidimos postergar la reunión para el próximo domingo.

Toplantıyı iptal edebilir miyiz bir görelim.

Veamos si podemos cancelar la reunión.

Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.

Tuvimos que posponer la reunión a causa de la lluvia.

Bugünkü toplantıyı tamamıyla unutmuşum. Bana hatırlatmana sevindim.

Había olvidado todo acerca de la reunión de hoy. Estoy contento de que me lo hayas recordado.

Tom bu öğleden sonraki toplantıyı sabırsızlıkla beklemediğini söyledi.

Tom dijo no tener mucha ansia por la reunión de esta tarde.

Katılmak zorunda olduğum toplantıyı bana hatırlattığın için sana teşekkür ederim.

- Gracias por recordarme la reunión a la que debo asistir.
- Gracias por recordarme sobre la cita a la que tengo que asistir.