Translation of "Sevmeyi" in Spanish

Seni sevmeyi seçiyorum,

Decido quererte

Ve sevmeyi öğreniyorum.

sin razones ni garantías de que jamás perderé nada.

Onu sevmeyi öğreneceksin.

Te llegará a agradar.

Bebeğinizi sevmeyi öğreneceksiniz.

- Usted aprenderá a amar a su bebé.
- Aprenderéis a amar a vuestro bebé.

Jim Japonya'yı sevmeyi öğrendi.

A Jim ha sabido gustarle Japón.

Tom Mary'yi sevmeyi ya da birinin aşkını kabul etmeyi bilmemekle suçladı.

Tom acusó a Mary de no saber cómo amar, o cómo aceptar el amor de alguien.

Tanrı altın bir tahtta bulutların içinde yalnız oturan sınırlı bir kişi değildir. Tanrı her şeyin içinde yaşayan saf Bilinçtir. Bu gerçeği anlamak için, herkesi eşit kabul etmeyi ve sevmeyi öğrenin.

Dios no es un ser limitado que se sienta solo en un trono de oro en las nubes. Dios es la conciencia pura y está dentro de todo. Entendiendo esta verdad, aprende a aceptar y amar a todos por igual.