Translation of "Sıkışmış" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Sıkışmış" in a sentence and their spanish translations:

Lastikte sıkışmış bir çivi bulduk.

Encontramos un clavo clavado en el neumático.

Mağarada sıkışmış üç kişi var.

Hay tres hombres atrapados en la cueva.

Benim fermuar yarıya kadar sıkışmış.

El cierre se me atascó a la mitad.

Tom Mary'nin gerçekten sıkışmış olduğunu düşünüyor.

Tom piensa que Mary es realmente presumida.

Tom'un ayakkabısının altında sıkışmış biraz sakız var.

A Tom se le pegó un poco de chicle en la suela del zapato.

Köşeye sıkışmış bir hayvandan daha tehlikeli bir şey yoktur!

Nada más peligroso que un animal acorralado.

Scipio'nun geri çekilmekten başka çaresi yok, farkediyor ki düşman bölgesinin içerisinde sıkışmış.

Escipión no tiene otra opción más que retirarse, dandose cuenta de que está muy dentro en territorio hostil.

Tom yanan binada sıkışmış çocukları kurtarmak için gücü dahilinde her şeyi yaptı.

Tom hizo todo lo que estuvo a su alcance para salvar a los niños atrapados en el edificio en llamas.