Translation of "Olmasın" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Olmasın" in a sentence and their spanish translations:

Karmaşa olmasın

No desorden

Neden olmasın?

¿Por qué no?

- Tabii neden olmasın?
- Tabii, neden olmasın?

Claro, ¿por qué no?

- "Neden" "Neden olmasın?"
- "Neden?" "Niçin olmasın?"

- "¿Por qué?" "¿Por qué no?"
- "¿Por qué?" "¿Y por qué no?"

Neden olmasın dedi

Dijo por qué no

"Neden" "Neden olmasın?"

"¿Por qué?" "¿Y por qué no?"

Çocuklarınız olsun ya da olmasın,

Uno tenía hijos o no los tenía,

Belki de oynarım neden olmasın

tal vez juego por qué no

Okuyan kişiler rahatsız olmasın diye

para que los que leen no se molesten

Kasıtlı olsun ya da olmasın,

sea intencional o no,

Işte olsun ya da olmasın.

ya sea dentro o fuera del trabajo.

"Sana katılabilir miyim?" "Neden olmasın?"

"¿Te puedo acompañar?" "Por qué no?"

O, başarısız olmasın diye çok çalıştı.

Él estudió duro para no fallar.

Şifren kolay tahmin edilebilecek şeyler olmasın.

Tu contraseña no debe ser algo fácil de adivinar.

Neden olmasın? O benden sadece 20 yaş büyük.

¿Por qué no? Ella es sólo veinte años mayor que yo.

Masaya sağlıklı bir yemek getirilmesi için karar vermenize gerek olmasın.

no tengan que tomar decisiones para tener una comida saludable sobre la mesa.

Öyle bir dünyada yaşamak istiyoruz ki, kaybedilen hiçbir şey olmasın.

Queremos vivir en un mundo donde nada se pierde para siempre.

Kapalı bir alanda diğer insanlarla uzun süreli temas olmasın istemiyoruz,

Lo que queremos es que no haya un contacto prolongado entre personas en un espacio cerrado

- Geç olması hiç olmamasından daha iyidir.
- Geç olsun da güç olmasın.

Más vale tarde que nunca.

Ve Hristiyanlık dinine bir saygısızlık olmasın diye elden gelen bütün imkanlar yapılmıştı

y se hicieron todas las posibilidades para que no hubiera falta de respeto a la religión cristiana.

Söylentiler ciddi olsun ya da olmasın, Mayıs ayında İngilizler ve Portekizliler Soult'u

Tanto si los rumores eran serios como si no, en mayo los británicos y portugueses tomaron

- Mutlu, artık hiçbir şeyde gözü olmayandır.
- Mutlu odur ki, artık hiçbir şeyde gözü olmasın.

¡Es feliz el que no quiere nada más!

- Düşüncelerimizi açıkça söyleyelim.
- Fikirlerimizi açıkça söyleyelim.
- Dürüst ve açık olalım.
- Açık oynayalım.
- Gizlimiz saklımız olmasın.
- Hadi düşüncelerimizi açıkça söyleyelim.
- Hadi fikirlerimizi açıkça söyleyelim.
- Kartlar açık oynayalım.
- Kartlarımızı açık oynayalım.

Pongamos las cartas sobre la mesa.