Translation of "Kişiler" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Kişiler" in a sentence and their spanish translations:

- Bu kişiler, sterilize edilmelidir.
- Bu kişiler kısırlaştırılmalıdır.

Estas personas deberían ser esterilizadas.

Kayıp kişiler misiniz?

- ¿Ustedes están perdidas?
- ¿Ustedes están perdidos?

- Dün giden kişiler İskoçyalı.
- Dün ayrılan kişiler İşkoçyalı.

La gente que se fue ayer era de Escocia.

Bu moron saydığım kişiler

Y aunque estos supuestos tontos

Sanırım onlar dürüst kişiler.

Creo que son personas decentes.

Tom'a saldıranlar kişiler onlar.

Ellos son los que dieron una paliza a Tom.

Onlar hepsi beş kişiler.

Son cinco en total.

Daha önce kendilerinden vazgeçilen kişiler

es que la gente que abandonaron

Hayatta kaybetmeyi öğrenmiş kişiler içindir.

Y es una cosa para gente que haya aprendido a perder en la vida.

Başına fes takmış kişiler anlatır

le dice a la gente que usa un fez

Okuyan kişiler rahatsız olmasın diye

para que los que leen no se molesten

Odanın arkasındaki kişiler konuşmacıyı duyamıyordu.

La gente del fondo de la sala no puede oír al ponente.

Oradaki son kişiler olmak istemiyoruz.

No queremos ser los últimos allí.

Aşırı kişiler müzakere etmeyi reddettiler.

Los extremistas rechazaron negociar.

Ve dolayısıyla, opiyat bağımlısı olan kişiler

A su vez, es el motivo por el que los adictos a los opiáceos

Ve belli ki böyle kişiler var --

y aparentemente, existen esas personas,

Bu kişiler kendilerini eleştirilmesine tahammül edemezler

estas personas no pueden tolerar las críticas de sí mismos

Evli kişiler bazen bekar olmayı diler.

A veces los casados desearían ser solteros.

- Şu kişiler kim?
- O insanlar kim?

¿Quiénes son esas personas?

şu anda depresyonla mücadele eden kişiler var.

o está luchando con la depresión.

Ve bu kişiler ülkelerinde kendilerini güvende hissetmiyordu.

que nunca han estado en un país en el que se sienten seguros.

Bu ilaçları satan kişiler arasında bağlantı kuruyor.

con gente que vende el medicamento que les sobra.

Zaman geçirmek için kitap okuyan kişiler var.

Hay gente que lee libros para matar el tiempo.

Ve bu kişiler, yenilikçiler ve erken kullanıcılar,

Y estos individuos, innovadores y consumidores tempranos,

Bilgisayar bilimcileri muhtemelen aklınıza gelen ilk kişiler olmaz.

no pensamos inmediatamente en preguntarle a un informático.

Mahrum bıraktı ve bizim uzayın nadir kişiler, zenginler

han excluido a mucha gente de los beneficios del espacio

Pek çok yerde kör kişiler piyango bileti satarlar.

En muchos lugares los ciegos venden billetes de lotería.

Bu zihinsel hastalığa sahip kişiler, kaygı bozukluğu, yeme bozukluğu

Las personas que la sufren también padecen otros trastornos mentales

Dışarıda bırakılan ve geride kalan kişiler ve yerler var.

que han sido olvidados y abandonados.

Bu kişiler kendi sağ kanatları içinde birer kanaat önderiydiler,

Todos ellos eran intelectuales por sus propios méritos.

Düzenli olarak açık havada çalışan kişiler uykusuzluk sıkıntısı çekmezler.

La gente que trabaja regularmente en sitios abiertos no sufre de insomnio.

Genellikle aynı ırk ve etnik gruba ait kişiler arasında gerçekleşir.

habitualmente entre individuos de una misma raza o grupo étnico.

Düşük kaliteli uykusu olan kişiler daha uzun süre uyumaya çalışırlar,

Quienes sufren de mala calidad del sueño normalmente tratarán de dormir más,

Tom piyanosunu taşımak için ona yardım edecek bazı kişiler arıyordu.

Tom estaba buscando gente que le ayudara a mover su piano.

Dahası, bu kadar zorlu koşullarda yaşamış olmasak bugün olduğumuz kişiler olmazdık.

Te diría más. No seríamos lo que somos si no hubiéramos tenido una coyuntura tan dramática y adversa.

Bu site 18 yaşın altındaki kişiler için uygun olmayan içerik içeriyor.

Este sitio tiene contenido inapropiado para menores de 18 años.

Her zaman tıp öğrencilerinin çalışkan ve çok meşgul kişiler olduklarına inanırdım. Seninle tanışana kadar.

Yo siempre pensé que los estudiantes de medicina eran gente muy ocupada y trabajadora. Luego te conocí a ti.