Translation of "Mantıklı" in Spanish

0.017 sec.

Examples of using "Mantıklı" in a sentence and their spanish translations:

Mantıklı.

Eso cobra sentido.

Mantıklı görünüyor.

- Parece razonable.
- Eso suena razonable.

Ebeveynler mantıklı değiller, çünkü aşk mantıklı değil.

Los padres no son racionales porque el amor no es racional.

Mantıklı kararlar alıyor,

toma decisiones racionales,

O şimdi mantıklı.

Ahora tiene sentido.

Her şey mantıklı.

Todo es lógico.

Tom mantıklı ol.

Tom, sé razonable.

Bu mantıklı olmaz.

Eso sería irrazonable.

O mantıklı görünüyor.

Parece razonable.

Bu mantıklı değil.

- Esto no tiene sentido.
- Eso no tiene sentido.

Bu mantıklı mı?

¿Tiene sentido esto?

O çok mantıklı.

Eso es muy razonable.

Düşünüldüğünde mantıklı geliyor fakat

Tiene sentido cuando lo piensas, pero

İnsan mantıklı bir hayvandır.

El hombre es un animal racional.

Mantıklı bir seçim yaptın.

- Has hecho una sabia elección.
- Has tomado una sabia decisión.

Onun söylediği mantıklı değildi.

Lo que ella dijo no tenía sentido.

Bu fikir mantıklı değil.

Esta idea no es racional.

Onun argümanı mantıklı idi.

Su argumento era lógico.

Onun söylediği mantıklı değil.

Lo que él dice no tiene sentido.

Bana mantıklı gibi geliyor.

A mí me suena sensato.

Bunun mantıklı olmadığını biliyorum.

Sé que no tiene sentido.

Onun mantıklı olduğunu düşünüyorum.

Creo que tienes razón.

Bu hiç mantıklı mı?

¿Eso tiene algún sentido?

Bu mesaj mantıklı değildir.

Este mensaje no tiene sentido.

Bu cümle mantıklı mıdır?

¿Tiene sentido esta frase?

Tom çok mantıklı değildi.

Tom no era muy razonable.

Bu şekilde ayarlanmış olmamız mantıklı

Y es lógico que estemos programados para que así sea,

Mantıklı mı diye soracak olusanız

Si me preguntas si tiene sentido

Yani bana çok mantıklı gelmedi

Entonces no tenía ningún sentido para mí

Tom çok mantıklı bir kişidir.

Tom es una persona muy sensible.

Mantıklı düşünme benim gücüm değil.

Pensar lógicamente no es mi fuerte.

Onun açıklaması hiç mantıklı değil.

Su explicación no tiene sentido en absoluto.

Bunun çok mantıklı olmadığını biliyorum.

Sé que esto no tiene mucho sentido.

Bu sana mantıklı geliyor mu?

- ¿Tiene eso sentido para ti?
- ¿Te parece eso lógico?

Onun hepsi mantıklı olmaya başlıyor.

Está empezando a cobrar sentido.

Mantıklı düşünmek konusunda iyi değilim.

Pensar lógicamente no es lo mío.

Ben bunun mantıklı geldiğini söylemedim.

Yo no dije que tenía sentido.

Söylediğin bana hiç mantıklı gelmiyor.

Lo que tú dices no me hace ningún sentido.

Onun tavsiyesi her zaman mantıklı.

Sus consejos son siempre muy sensatos.

Tom bunun mantıklı olduğunu sanmıyor.

Tom no cree que esto tenga sentido.

Kaçırma senaryosu hiç mantıklı değildi.

El escenario del secuestro no tenía ningún sentido.

Kurmaca ile ilgili sorun çok fazla mantıklı olmasıdır. Gerçek hiç mantıklı gelmez.

El problema con la ficción... es que hace mucho sentido. La realidad nunca hace sentido.

Bilirsiniz, ilk bakışta mantıklı gelse de

Mientras eso tiene sentido en un nivel superficial,

Bundan hiçbiri benim için mantıklı değil.

Nada de esto me hace sentido.

Hepimiz planın mantıklı olduğunu kabul ettik.

Todos acordamos que el plan tenía perfecto sentido.

Bu lanet olası hiç mantıklı değil.

No se entiende una mierda.

Onun söylediği bana göre mantıklı değil.

No llego a entender lo que dijo.

Bunun için mantıklı bir açıklama olmalı.

Debe haber una explicación racional para esto.

- Önerin makul görünüyor.
- Önerin mantıklı görünüyor.

Su sugerencia parece razonable.

Çok mantıklı bir düşünme tarzın var.

Tú tienes una manera muy lógica de pensar.

Bunun mantıklı bir istek olduğunu sanmam.

No creo que sea una petición razonable.

Dana'nın bu tarafa gelmesi çok mantıklı olurdu.

Lo más lógico... es que Dana haya venido aquí.

Tom Mary'nin yazdığı şeyin mantıklı olmadığını düşündü.

Tom pensó que lo que Mary escribió no tenía patas ni cabeza.

Bu gerçekten çok mantıklı değil, değil mi?

Realmente no tiene mucho sentido, ¿no es así?

İnsanlar her zaman mantıklı bir biçimde davranmaz.

- Las personas no siempre actúan racionalmente.
- Las personas no siempre se comportan racionalmente.

Mantıklı karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular,

No tenían autocontrol para tomar decisiones de manera lógica,

O konuda herhangi bir mantıklı açıklama var mı?

¿Tienes alguna explicación razonable al respecto?

- Onun gerçekten anlamı yoktu.
- O gerçekten mantıklı değildi.

Eso no tuvo sentido.

Ve gördünüz mü? Mantıklı olabilir gibi hissettiriyor, değil mi?

¿Ven? Parece que tiene sentido, ¿no?

O, o kadar sarhoştu ki onun açıklaması mantıklı gelmedi.

Él estaba tan borracho que su explicación no tenía sentido.

Kusura bakmayın ama, onların her ikisinin mantıklı amaçları var.

Con todo el debido respeto, yo pienso que ambos tenían algunos puntos válidos.

Bu yüzden suyun üstünde bir yer bulmak daha mantıklı olur.

así que debemos estar fuera del agua.

Sözleriniz ne kadar mantıklı görünürse görünsün her zaman biri size ters düşecektir.

Sin importar lo racional que sean tus palabras, siempre habrá alguien que te contradiga.

Gerçeğin kurguya kıyasla yabancı olmasında şaşılacak bir şey yok. Kurgu mantıklı olmalıdır.

No cabe duda de que la verdad es más extraña que la ficción. La ficción tiene que tener sentido.

- Bu, anlam ifade eder gibi görünmüyor.
- Bu anlamlı gibi görünmüyor.
- Bu mantıklı gözükmüyor.

Esto no parece tener sentido.

- Bir bayana yaşının sorulmayacağını bilecek kadar akıllı olmalısın.
- Bir bayana yaşını sormayacak kadar mantıklı olmalısın.

Deberías saber que a una dama no se le pregunta la edad.