Translation of "Kıyısında" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Kıyısında" in a sentence and their spanish translations:

Thames'in kıyısında yürüdük.

Nosotros caminamos por la orilla del Támesis.

Nehrin uzak kıyısında bir sürü çöp var.

Hay un montón de basura en la otra orilla del río.

Britanya kıyısında, boyu sadece dört santim olan bir teke kapana kısılmış.

En la costa británica, un langostino de solo cuatro centímetros de largo está atrapado.

Eski İskandinav destanlarına göre, Baltık kıyısında Jomsborg'da müstahkem bir üsleri vardı.

Según las sagas del nórdico antiguo, tenían una base fortificada en la costa báltica, en Jomsborg.

- Deniz kıyısında yaşadığım için sık sık plaja giderim.
- Evim denize yakın olduğu için sık sık sahile inerim.

Yo vivo cerca del mar y a menudo voy a la playa.

Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.

Alicia se empezaba a aburrir mucho de estar sentada junto a su hermana en la orilla del arrollo sin tener nada que hacer: una o dos veces había ojeado el libro que su hermana leía, pero no tenía figuras ni diálogos en él, '¿y qué uso tiene un libro sin figuras o diálogos?', pensó Alicia.