Translation of "Nehrin" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Nehrin" in a sentence and their spanish translations:

nehrin karşısına geçebiliyor.

cruza el río sobre un puente flotante,

Nehrin derinliğini ölçtük.

Nosotros medimos la profundidad del río.

Kale nehrin karşısındadır.

El castillo está al otro lado del río.

Nehrin karşısına geçiyorum.

Estoy atravesando el río.

O, nehrin dibinde bulundu.

Lo encontraron en el fondo del río.

Onun evi nehrin yanındadır.

Su casa está cerca del río.

Tom nehrin karşısına geçiyor.

Tom está atravesando el río.

Bir nehrin yakınında büyüdüm.

Yo crecí cerca de un río.

Sel nehrin yönünü değiştirdi.

La inundación desvió el curso del río.

Kale nehrin diğer tarafında.

El castillo está al otro lado del río.

Bu nehrin kaynağı nerede?

¿Dónde está el nacimiento de este río?

Bu nehrin suyu temiz.

El agua de este río está limpia.

Bu nehrin adı nedir?

¿Cómo se llama este río?

Şu nehrin adı nedir?

- ¿Cuál es el nombre de ese río?
- ¿Cómo se llama aquel río?

Okulumuz nehrin karşı tarafındadır.

Nuestra escuela está por el otro lado del río.

Tom nehrin karşısına geçti.

Tom cruzó el río.

Nehrin ilk dönemecinde, Mark'ın cerrahı

Y en la primera curva de ese río, el cirujano de Mark nos dijo

Okul, nehrin bu yakasında mı?

¿La escuela está de este lado del río?

Nehrin en derin yeri burası.

El lago es más profundo aquí.

O, nehrin karşı tarafında yaşıyor.

Vive al otro lado del río.

Nehrin iki tarafında ağaçlar var.

Hay árboles a ambos lados del río.

Bu nehrin suyu denize akar.

El agua de este río desemboca en el mar.

Ann nehrin karşı tarafına yüzdü.

Ann cruzó el río nadando.

Tayfun nehrin taşmasına neden oldu.

El tifón causó que el río se desbordara.

Ben nehrin öbür yakasına yüzebilirim.

Puedo cruzar el río a nado.

Beni nehrin diğer tarafına götürün lütfen.

Por favor llévame al otro lado del río.

Onlar nehrin üzerine bir köprü yaptılar.

Construyeron un puente que atravesara el río.

Bu nehrin karşısına geçemedim.O çok derin.

No puedo atravesar este río. Es demasiado profundo.

Biz nehrin yanında kamp yapmaya gittik.

Acampamos cerca del río.

Ben yüzerek nehrin öbür yakasına geçmeyi öneriyorum.

Sugiero que atravesemos el río nadando.

Nehrin öbür yakasına yüzmek ne kadar sürer?

¿Cuánto tomaría atravesar el río a nado?

Ben bir köpeğin nehrin karşısına yüzdüğünü gördüm.

Vi a un perro atravesar el río nadando.

Tom'un nehrin yanındaki otelde bir odası var.

Tom tiene una habitación en el hotel de al lado del río.

Nehrin uzak kıyısında bir sürü çöp var.

Hay un montón de basura en la otra orilla del río.

Tom bir kano içerisinde nehrin aşağısına gitti.

Tom bajó el río en una canoa.

Nehrin yakınındaki bitki örtüsünün sadece birkaç yaması vardı.

Sólo había algunas manchas de vegetación cerca del río.

Tom nehrin ne kadar derin olduğunu merak etti.

Tom se preguntaba qué tan profundo era el río.

Nehrin yakınında kamp yapmak iyi bir fikir değildir.

Acampar tan cerca del río no es buena idea.

Alaska kıyılarında somonlar, nehrin üst taraflarındaki yumurtlama alanlarına yönelmiş.

En la costa de Alaska, el salmón se dirige a sus zonas de desove río arriba.

10 yıl önce nehrin üzerinde küçük bir köprü vardı.

Solía haber un pequeño puente sobre el río hace 10 años.

- Nehir, kaynağını Rocky Dağlarından alır.
- Nehrin kaynağı Rocky Dağlarındadır.

El río nace en las montañas Rocosas.

Longus ivedilikle 1000 Velite'sini yağmacılara saldırmak üzere nehrin karşısına gönderiyor.

Longus rápidamente envía a 1000 velites al otro lado del río para atacar a los saqueadores.

Bir ay sonra Lodi Savaşı'nda Albay Lannes nehrin karşısına geçti

Un mes después, en la batalla de Lodi, el coronel Lannes fue el primero en cruzar el río,

Festival arefesinde insanlar nehrin yanında bir yürüyüş için dışarı çıkarlar.

En vísperas de la feria, la gente sale a caminar por el río.

İki nehrin bir araya geldiği bir bölgede bir kasaba inşa ettiler.

Construyeron un pueblo en un lugar donde dos ríos se juntaban.

Piyadelerin gelmesiyle ve savaşa istekli Longus ordusuna nehrin batısına pozisyon almalarını emrediyor.

Llegando con la infantería y ansioso por la batalla, Longus ordena al ejército que se despligue al banco oeste.