Translation of "Evdeki" in Spanish

Evdeki her kapı kilitlidir.

Todas las puertas de la casa están cerradas.

Tom evdeki tek kişiydi.

Tom era la única persona en casa.

Peki evdeki ürünlerle neler yapılabilir?

¿Qué hay de los productos más cercanos a su casa?

O sadece bitişik evdeki kız.

Ella es solo la chica de al lado.

O evdeki mutfak çok güzel.

La cocina de esa casa es muy bonita.

Eski evdeki duvarlar düz değildi.

Las paredes en la vieja casa no estaban derechas.

Peki nereye kadar? Evdeki erzak bitince ne olacak?

Entonces, ¿qué tan lejos? ¿Qué sucede cuando se acaban los suministros en la casa?

John bunun karanlık bir evdeki ışıkları açmak gibi olduğunu söylüyordu.

John dijo que fue como encender las luces en una casa oscura.

Evdeki her şeyi yediğimizi düşünmüştüm, fakat bir kutu kraker daha buldum.

Creí que habíamos comido todo lo que había en la casa, pero encontré otra caja de galletas.