Translation of "Endişelenmek" in Spanish

0.018 sec.

Examples of using "Endişelenmek" in a sentence and their spanish translations:

Sen endişelenmek zorunda değilsin.

No tiene por qué preocuparse.

Fonlar konusunda endişelenmek zorunda değilsiniz.

No debes preocuparte de los fondos.

Hastalar para konusunda endişelenmek zorunda değiller.

las personas enfermas no tienen que preocuparse por el dinero.

Endişelenmek için iyi bir nedenim var.

Tengo una buena razón para estar preocupado.

Tom benim hakkımda endişelenmek zorunda değil.

Tomás no tiene que preocuparse por mí.

Endişelenmek olmayan bir borcu ödemek gibidir.

Preocuparse es como pagar una deuda que no tienes.

Fakat Kartacalı generalin endişelenmek için sebepleri vardı.

Pero el general cartaginés tenía razones para preocupación.

Bu konuda endişelenmek zorunda değilsin, tamam mı?

No tienes que preocuparte de eso, ¿vale?

Tom hiçbir şey hakkında endişelenmek zorunda değil.

Tom no tiene que preocuparse de nada.

Tom, Mary'ye artık John hakkında endişelenmek zorunda olmadığını söyledi.

Tom le dijo a Mary que ya no se tenía que preocupar más de John.

İleriye dönük gidişat hakkındaki her şey için endişelenmek istemedim.

De las cosas de las que ya no me quiero preocupar.

- Kaygılanmak için hiçbir neden yok.
- Endişelenmek için hiçbir sebep yok.

No hay razón para preocuparse.