Translation of "Bakalım" in Spanish

0.026 sec.

Examples of using "Bakalım" in a sentence and their spanish translations:

Bakalım.

A ver...

Buraya bakalım.

Miren por aquí.

Hadi bakalım.

Vamos.

Verilere bakalım,

Pasemos a los datos,

Görelim bakalım...

A ver...

Üçüncü evreye bakalım.

Miremos la fase 3.

Borsaya bakalım mesela.

Tomemos como ejemplo la bolsa de valores.

Oraya bir bakalım.

Así que vayamos allí.

Sonra tavanlarına bakalım.

Pero comiencen viendo su techo.

Haydi bir bakalım

vamos a ver

Bir bakalım isterseniz

a ver si quieres

Kendimize bir bakalım

Echemos un vistazo a nosotros mismos

Kendimize dönüp bakalım

Volvamos a nosotros mismos

Görelim bakalım marifetini.

Veamos de qué estás hecho.

Olumlu taraftan bakalım.

Veamos el lado positivo.

Bil bakalım neredeydim?

- Adiviná dónde estuve.
- Adivinen dónde estuve.

Hadi verilere bakalım.

Veamos los datos.

Gel, pencereden bakalım.

Ven, miremos por la ventana.

Bir bakalım. Evet, doğru.

A ver. Ah, es verdad.

Bilin bakalım gerçek ne.

¿Pues qué creen?

Pekâlâ, şunun tadına bakalım!

¡Bien, probemos esto!

Burada ne var bakalım?

¿Qué tenemos aquí?

Bakalım bu nereye çıkıyor.

Veamos a dónde lleva.

Tamam, içine girelim bakalım.

Bien, entremos.

Şu deliklerden aşağı bakalım.

Revisemos algunos de estos hoyos.

Onu yakaladım, hadi bakalım.

La tengo, aquí vamos.

Çatal bıçak çekmecesine bakalım.

Miremos en el cajón de los cubiertos.

Şimdi geleceğe bir bakalım.

Miremos al futuro.

Bir de ona bakalım

Vamos a mirarlo

Hadi en başından bakalım.

Veamos el comienzo.

Tom'un ne istediğine bakalım.

Veamos qué quiere Tom.

Buna daha yakından bakalım.

Echemos un vistazo más de cerca a esto.

Dışarıda ne olduğuna bakalım.

Vamos a ver qué pasa fuera.

- Birini seç.
- Seç bakalım.

- Haz tu elección.
- Limítate a elegir.

İşler nasıl gidiyor bakalım?

¿Qué tal van las cosas?

Sonucun ne olduğuna bakalım.

Veamos cual es el resultado.

Yaylan bakalım, ne dersin?

¡Desaparecé, perro!

Bugün plajda dalgamıza bakalım.

Tomémonoslo con calma hoy en la playa.

Bir de boksörün beynine bakalım.

Ahora miremos el cerebro de un boxeador.

Peki, bir de içine bakalım.

Miremos lo que hay dentro, ¿de acuerdo?

Pekâlâ. Hadi başlayalım! Hadi bakalım.

Bien. Lo haremos. ¡Aquí vamos!

İçeri girip ne bulduğumuza bakalım.

Metámonos y veamos qué encontramos.

Ya da buradan. Biraz bakalım.

O por aquí. Echemos un vistazo.

Bakalım altında ne var? Yok.

Veamos qué hay bajo esta. No.

Bu resimde neler olduğuna bakalım.

Veamos qué pasa en esta imagen.

ACL ve PCL'e hızlıca bakalım.

echemos un vistazo rápido al LCA y al LCP.

Önce ne olduğuna bir bakalım

Veamos que pasó primero

O zaman bilim açısından bakalım

Así que echemos un vistazo a la ciencia

Ekolojide ki önemine bir bakalım

Echemos un vistazo a su importancia en ecología.

Bunu nasıl yaptı bir bakalım

Veamos como lo hizo

Yalan nedir bir bakalım şimdi

Veamos que es una mentira ahora

Gelin Steve Jobs'a bir bakalım

Echemos un vistazo a Steve Jobs

Bir bakın bakalım nasıl yaşıyorlar?

¿Echar un vistazo y ver cómo viven?

Gün bazlı kıyaslamasına bir bakalım

Echemos un vistazo a la comparación basada en el día.

Önce şu ünlü fotoğrafa bakalım.

Para empezar miremos esta célebre fotografía.

Bir bakalım iyi anlamış mıyım.

A ver si entiendo bien.

Bil bakalım elimde ne var.

- Adivina lo que tengo en la mano.
- Adivina qué tengo en la mano.

Bir şey yapabilip yapamayacağıma bakalım.

Dejame ver si puedo hacer algo.

Tom otelinde mi bir bakalım.

Veamos si Tom está parando en este hotel.

Bakalım bu kapıyı açabilecek miyiz?

Veamos si podemos abrir esta puerta.

Dedim ki, "Bakalım doğru anladım mı.

Dije: "A ver si entendí bien.

Sıklıkla kullandığın bir stratejiye yakından bakalım.

que probablemente utilizan mucho.

Orada ne bulacağımıza bakalım. Pekâlâ, hadi.

Veamos qué nos encontramos. ¡Bien, vamos!

Gidip şuraya bir bakalım. Vay canına.

Vamos a revisar este lugar. Vaya.

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız.

Bien. Tenemos la rama. Vamos a sujetarla.

Tamam, bir "eee" sesi ver bakalım.

Muy bien, vuelve a decir í con calma.

Şimdi bu duruma Belle'in hikâyesinde bakalım.

Consideremos esto en relación a la historia de Belle.

Birleşik Krallık ve monarşisine bir bakalım:

Tomemos el Reino Unido y su monarquía.

Aslında dönüp menisküse hızlıca bir bakalım.

Y ¿por qué no vamos y echamos un rápido vistazo al menisco?

şimdi bir geriye dönüp bir bakalım

ahora volvamos y echemos un vistazo

Virüs nereden ortaya çıkmış bir bakalım

Veamos de dónde vino el virus

şimdi bir bakalım bu yarasalar insanlara

Echemos un vistazo a estos murciélagos

şimdi birazda teknik özelliklere bakalım mı?

¿Veamos las especificaciones técnicas ahora?

şimdi birde durumun ciddi tarafından bakalım

ahora veamos el lado serio de la situación

şimdi işin diğer bir boyutuna bakalım

ahora veamos otro aspecto del trabajo

O zaman manyetik alana bir bakalım

Echemos un vistazo al campo magnético.

Dur bakalım, bir şey mi dedin?

Espera, ¿dijiste algo?

- Neler olacağını görelim.
- Bakalım neler olacak.

- Veamos qué pasa.
- A ver qué pasa.

Sana yardım edebilip edemeyeceğimize bir bakalım.

- Veamos si podemos ayudarte.
- Veamos si podemos ayudarle.

Arabamızın yeterli benzini olup olmadığına bakalım.

Vamos a ver si nuestros coches tienen suficiente gasolina.

Tom'un ona nasıl tepki yapacağına bakalım.

Veamos cómo reacciona Tom a eso.

Bakalım, sizin için çok şey var.

Veamos, tengo más para Uds.

- Bil bakalım neredeydim?
- Neredeydim tahmin et.

- Adiviná dónde estuve.
- Adivina dónde he estado.

Kendini onun yerine bir koy bakalım.

- Imagínate estar en su lugar.
- Imagínate que estás en su lugar.

Dur bakalım, Sen ne yaptığını düşünüyorsun?

Espera, ¿qué piensas hacer?

Birileri size 'anlat bakalım TED toplantısı nasıldı?'

y alguien les pregunte: "¿cómo ha ido lo de TED?"

Güçlü gövde, güçlü bacaklar. Tamam, hadi bakalım.

Fuerza al medio y en las piernas. Bien, aquí vamos.

Halatı aşağı çekelim ve nasıl göründüğüne bakalım.

Recojamos la cuerda y veamos cómo quedó.

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız. Tamamdır!

Tenemos la rama, vamos a sujetarla. La tengo.

Kısa tarafta olmanın nasıl olduğunu gör bakalım."

Podrás ver lo que es estar en el extremo más corto del espectro".

Pekâlâ, şimdi buradan ilerideki yola bir bakalım.

Bien, echemos un vistazo al terreno desde aquí.

Gelin her şeye biraz daha yumuşak bakalım

echemos un vistazo a todo un poco más suave

Şu örneklere isterseniz biraz bakalım anlayacağız aslında

Veamos los ejemplos a continuación, lo entenderemos.

Bir de Steve Jobs'ın eğitim kısmına bakalım

Veamos la sección de capacitación de Steve Jobs.

Karşımıza çıkan örnekler var bir bakalım isterseniz

Hay ejemplos que encontramos, veamos si quieres

Peki paralel evrene küçükte olsa bir bakalım

Bueno, echemos un vistazo al universo paralelo, incluso si es pequeño

Bir an için durup nerede olduğumuza bir bakalım.

Detengámonos un momento y miremos dónde estamos.