Translation of "Üçüncü" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Üçüncü" in a sentence and their spanish translations:

Üçüncü adım:

Paso número tres:

Üçüncü olarak;

Tres.

Üçüncü prensip:

El tercer principio

Üçüncü olarak:

Tercero:

Üçüncü evreye bakalım.

Miremos la fase 3.

Ve üçüncü olarak;

Y tercero,

Tormasov'un Üçüncü Ordusu.

y el Tercer Ejército del General Tormasov.

Kütüphanemiz üçüncü katta.

Nuestra biblioteca está en el tercer piso.

O, üçüncü sayfada.

Está en la página tres.

Biz üçüncü kattayız.

Estamos en la tercera planta.

üçüncü öneri ile eğitebilirsiniz:

a través de la tercera recomendación:

Üçüncü Kutup Konseyini kuralım,

la fundación del Consejo del Tercer Polo,

üçüncü kuşağıydı. Annem Colonia'lıydı.

[Suena "En esta tarde gris"] de gente que vino del país vasco. Mi madre era de Colonia.

Üçüncü olarak moral için.

3°. Moral

Tokyo İstasyonu üçüncü duraktır.

La estación de Tokio es la tercera parada.

"Sınıfım nerede?" "Üçüncü katta."

"¿Dónde queda mi sala?" "En el tercer piso."

Üçüncü bir seçenek istiyorum.

Quiero una tercera opción.

Üçüncü bir alternatif istiyorum.

Quiero una tercera alternativa.

Üçüncü sahne başlamak üzere.

Ahora va a empezar el tercer acto.

Onlar Üçüncü Cadde'de yaşıyorlar.

Viven en la Tercera Avenida.

Bayanların odası üçüncü kattadır.

- El baño de damas está en el tercer piso.
- El baño de mujeres se encuentra en el tercer piso.

Mart yılın üçüncü ayıdır.

Marzo es el tercer mes del año.

Adım listede üçüncü sıradaydı.

Mi nombre estaba de tercero en la lista.

Bu, Boston'da üçüncü günümüz.

Es nuestro tercer día en Boston.

- Onunla Üçüncü Cadde'de tesadüfen karşılaştım.
- Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.

Me encontré con ella por accidente en la avenida Tercera.

En sık duyduğum üçüncü itiraz.

cuando le sugiero a la gente abandonar las redes sociales

Bunun üçüncü dilim olduğunu düşündüm.

Y pensé: "Es mi tercer idioma.

Annem şimdi remisyonunun üçüncü yılında.

Ahora lleva tres años en remisión

Üçüncü yalan ise meristokrasi inancıydı.

La tercera mentira es la de la meritocracia.

Ama benim öğrencilerim üçüncü sınıftalar,

Pero mi estudiantes son de tercer grado,

Teknolojik medeniyetin gelişimi üçüncü engel.

El desarrollo de la civilización tecnológica es una tercera barrera.

üçüncü çocuğunun doğum sancısını çekiyor.

con trabajo de parto de su tercer hijo.

, Grande Armée'nin Üçüncü Kolordusu oldu

Al año siguiente, las tropas de Davout se convirtieron en el Tercer Cuerpo

Bu kez Üçüncü Kolordu geçemedi,

Esta vez el Tercer Cuerpo no pudo abrirse paso,

O üçüncü bir kez denedi.

- Ella lo intentó una tercera vez.
- Ella lo intentó por tercera vez.

Bugün bu şarkıyı üçüncü duyuşum.

Esta es la tercera vez que he oído esta canción hoy.

Orası Sırbistan'ın üçüncü büyük şehridir.

Es la tercera ciudad más grande de Serbia.

Üçüncü gardırobu açmanın zamanı geldi.

Es tiempo de abrir el tercer armario.

Bugün ocak ayının üçüncü cuması.

Hoy es el tercer viernes de enero.

Sonra üçüncü şey - bam! - Kayak. Ne?

Y luego lo tercero - ¡bam!, Kayak. ¿Qué?

üçüncü kattaki pencereden betonun üzerine düştüm.

me caí de una ventana del tercer piso al suelo de cemento.

Üçüncü Kolordu tarafından olağanüstü bir performanstı….

Fue una actuación notable del Tercer Cuerpo….

Odam üçüncü katta on dört numara.

Mi habitación es el número catorce del tercer piso.

Bu, dünyadaki üçüncü en uzun nehir.

- Este no es mi paraguas, es de otra persona.
- Este es el tercer río más largo del mundo.

Tom bu apartmanın üçüncü katında yaşar.

Tom vive en el tercer piso de este edificio.

Dün gece söylediğin üçüncü şarkıyı beğendim.

Me gustó la tercera canción que cantaste anoche.

Programın üçüncü sezonu Mart ayında başladı.

La tercera temporada del programa empezó en marzo.

Üçüncü gün, fark ettim ki "amigo" diyorlardı,

El tercer día me di cuenta de que me decían "amigo",

Çocuk olmanın üçüncü avantajı ise zaman avantajıdır.

La tercera ventaja de ser un niño es la del tiempo.

Böylece Einstein'dan ödünç aldığım üçüncü farkındalığım oluştu.

Y eso me llevó a mi tercer descubrimiento, el cual tomé prestado de Einstein:

Ki bu nedenle "Üçüncü Kutup" olarak adlandırılır.

Por eso se la conoce como el "tercer polo".

Götürdü ve Ney ve Üçüncü Kolordu devraldı.

Ney y el Tercer Cuerpo se hicieron cargo.

Gelecek ayın ikinci veya üçüncü günü ayrılacağım.

Saldré el dos o el tres del mes próximo.

Üniversitedeki üçüncü ve dördüncü senem arasındaki yazda

El verano entre mi 3er año en la universidad y el último

"Üçüncü dilek mi?" Adam şaşırdı. "Birinci ve ikinci dileği dilememişsem, o nasıl üçüncü dilek olabilir ki?"

- ¿Mi tercer deseo? -el hombre estaba perplejo- ¿Cómo puede ser el tercero si no he tenido ni un primer ni un segundo deseo?

Üçüncü dünya yoksulluğundan konforlu bir orta sınıfın varlığına

Dado que he recorrido este camino

Üçüncü bölüm, haritalar ve keşiften sorumlu topografik bölümdü.

La tercera sección fue la sección topográfica, responsable de mapas y reconocimiento.

Ve Üçüncü Koalisyon'u ele geçirmek için doğuya yürüdüler.

de la Grande Armée y marcharon hacia el este para enfrentarse a la Tercera Coalición.

Üçüncü olarak da fikirler ile olan ilişkinizi değiştirmelisiniz.

Y tercero, querrán cambiar su relación con las ideas.

Mary Tom'un üçüncü evliliğinden olan en büyük çocuğu.

Mary es la hija mayor del tercer matrimonio de Tom.

Amerika tarihinde üçüncü kez bir Başkan mahkemeye verildi.

la tercera vez en la historia un presidente estadounidense en proceso de destitución.

Bu fiil, normalde sadece üçüncü kişi için kullanılmaktadır.

Este verbo es normalmente usado solo con la tercera persona.

Adamın sigarayı bırakmak için üçüncü girişimi başarısız oldu.

El tercer intento de ese hombre para dejar el tabaco falló.

Cebimde üçüncü bir sihirli değnek duruyor, toplumdan soyutlanmış şekilde,

Tengo un as en la manga que descansa, socialmente aislado.

Bu yeni tedavi, birinci ya da üçüncü dünya ülkelerinde

Este nuevo tratamiento tendrá la misma calidad y eficiencia

Mareşal Moncey'nin Üçüncü Kolordu'nun komutasını alan Lannes , Tudela Savaşı'nda

Tomando el mando del Tercer Cuerpo del Mariscal Moncey, Lannes derrotó a un

Bir ay sonra Aspern Muharebesi'nde Davout ve Üçüncü Kolordu

Un mes después, en la Batalla de Aspern, Davout y el Tercer Cuerpo

Şüpheli suçunu itiraf edene kadar üçüncü dereceden suçlu sayıldı.

El sospechoso estuvo sometido al tercer grado hasta que confesó su crimen.

Mary birincisini bitirmeden önce Tom şimdiden üçüncü birasını içiyordu.

Tom ya estaba tomando su tercera cerveza antes de que Mary siquiera hubiera terminado la primera.

On üçüncü yasa değişikliği tüm zenci köleleri serbest bıraktı.

La Decimotercera Enmienda liberó a todos los esclavos negros.

Ve üçüncü olarak merakın teşvik edilmesi. Bir sürü soru sorun.

Y tercero, modelen la curiosidad. Hagan un montón de preguntas.

Üçüncü yörüngede Anders, tarihin en dikkat çekici fotoğraflarından birini çekti.

En la tercera órbita, Anders capturó una de las fotos más notables de la historia.

Rus hussars ücret ve yönlendirilen kısmı Arrighi'nin Üçüncü Süvari Kolordusu.

Húsares rusos cargaron e hicieron huir a parte del 3° Cuerpo de Caballería de Arrighi.

Üçüncü çeyrekte GSMH, bir önceki çeyreğe göre yüzde 1 arttı.

En el tercer trimestre el crecimiento del GNP fue un uno por ciento mayor que en trimestre anterior.

Bu caddeden aşağıya doğru git ve üçüncü ışıkta sağa dön.

Baje esta calle derecho y gire a la derecha en el tercer semáforo.

.. Davout'un Üçüncü Kolordusu ve Bernadotte'nin Birinci Kolordusuna geri çekilmelerini kesmelerini emretti.

prusiano ... ordenó al Tercer Cuerpo de Davout y al Primer Cuerpo de Bernadotte que cortaran su retirada.

Davout'un birliklerini ustaca idare etmesi, Üçüncü Kolordu'nun Prusya saldırısını püskürtmesini sağladı.

El magistral manejo de Davout de sus tropas permitió al Tercer Cuerpo repeler el ataque prusiano.

Daha sonra Üçüncü Kolordu'ya Berlin'e giren ilk birlikler olma şerefini verdi.

Más tarde le dio al Tercer Cuerpo el honor de ser las primeras tropas en entrar en Berlín.

Sonra Mareşal Lannes'ın tavsiyesi üzerine, Napolyon ona Üçüncü Kolordu'nun komutasını verdi

Luego, por recomendación del mariscal Lannes, Napoleón le dio el mando del Tercer Cuerpo

Peru brezilya ve arjantinden sonra güney amerikanin en büyük üçüncü ülkesidir.

Perú es el tercer país más grande de América del Sur después de Brasil y Argentina.

- 3'ün küpü 27'dir.
- Üç'ün üçüncü dereceden kuvveti 27'dir.

- La tercera potencia de 3 es 27.
- Tres al cubo son veintisiete.
- 3 elevado a 3 son 27.
- Tres elevado a tres son veintisiete.
- Tres al cubo da veintisiete.

Dersin ikinci bölümü birinciden daha zor ama üçüncü bölümü en zor.

La segunda parte de la lección es más difícil que la primera, pero la tercera es la más difícil.

Davout ve Üçüncü Kolordu kendi yollarına göre savaşıp orduya yeniden katılmayı başardılar.

Davout y el Tercer Cuerpo pudieron abrirse camino y volver a unirse al ejército.

Rusya'da ona ihtiyaç duyulacaktı ve 1812'de Üçüncü Kolordu'nun komutasıyla geri çağrıldı.

Lo necesitarían en Rusia y fue llamado en 1812, con el mando del Tercer Cuerpo.

Dersin ikinci bölümü üçüncü bölümünden daha kolay ama birinci bölümü en kolay.

La segunda parte de la lección es más fácil que la tercera, pero la primera es la más fácil.

Dersin ikinci kısmı birinci kısmından daha zor ama üçüncü kısım en zordur.

La segunda parte de la lección es más difícil que la primera, pero la tercera es la más difícil.

Üçüncü cildi eksik olan bu sözlük bana üç yüz dolara mal oldu.

Este diccionario, del cual falta el tercer tomo, me costó cien dólares.

Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.

El Día del Mar es una fiesta nacional japonesa celebrada el tercer lunes de julio.

İkinci ve üçüncü aşamalar uzay aracını Dünya yörüngesine ve daha sonra Ay'a taşıdı.

La segunda y tercera etapas llevaron la nave espacial a la órbita terrestre y luego a la luna.

Meksika; Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra, Kuzey Amerika'daki en büyük üçüncü ülkedir.

México es el tercer país más grande de Norteamérica, detrás de Canadá y los Estados Unidos.

En çok duyulan üçüncü ton, [ikinci] Do'dan bir beşli yukarıda olan Sol olacak.

El tercer mas fuerte es un Sol, el cual resulta ser la quinta de Do.

Hamburg Almanya'nın en büyük limanı ve aynı zamanda Avrupa'nın en büyük üçüncü limanıdır.

Hamburgo es el mayor puerto de Alemania y el tercero mayor de Europa.

1809'da Avusturya ile baş gösteren savaşla birlikte, Davout Regensburg'daki Üçüncü Kolordu'ya yeniden katıldı.

En 1809, con la guerra que se avecinaba con Austria, Davout se reincorporó al Tercer Cuerpo en Ratisbona.

Birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu... sondan bir önceki, son.

Primero, segundo, tercero, cuarto, quinto, sexto, séptimo, octavo, noveno, décimo... penúltimo, último.

En büyük birliği olan Dördüncü Kolordu oldu ve Üçüncü Koalisyon'u ele geçirmek için doğuya yürüdü.

la Grande Armée, y marcharon hacia el este para enfrentarse a la Tercera Coalición.

Valencia İspanya'nın üçüncü en büyük şehri ve aynı zamanda paella'nın doğum yeri olduğu için bilinir.

Valencia es la tercera ciudad más grande de España y es también conocida por ser la cuna de la paella.

. Yeni bir On Üçüncü Kolordu düzenledi ve - Napolyon'un Leipzig'deki yenilgisinin ardından - altı aylık bir kuşatmaya dayandı.

Decimotercer Cuerpo y, tras la derrota de Napoleón en Leipzig, resistió un asedio de seis meses.