Translation of "Avantajı" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Avantajı" in a sentence and their spanish translations:

Onun güzellik avantajı vardır.

Tiene la ventaja de su belleza.

Bu teknolojinin avantajı nedir ?

¿Cuál es la ventaja de esta tecnología?

Bu teknolojinin avantajı nedir?

¿Cuál es la ventaja de esta tecnología?

Her dezavantajın avantajı vardır.

Cada desventaja tiene su ventaja.

Erkeklerin kadınlardan fazla avantajı yoktu.

Los hombres no tenían necesariamente una ventaja sobre las mujeres.

Planımızın bir sürü avantajı var.

Nuestro plan tiene muchas ventajas.

Basketbolda uzun oyuncuların avantajı vardır.

En el baloncesto, los jugadores altos están en ventaja.

Onun küçük bir avantajı var.

- Él tiene una pequeña ventaja.
- Tiene una pequeña ventaja.

Burada kalmanın hiçbir avantajı yok.

Quedarse aquí no tiene ninguna ventaja.

Dişi puma avantajı ele geçirmiş durumda.

El puma hembra, ahora, tiene ventaja.

Bu, çocuk olmanın avantajı olmadığı anlamına gelmiyor.

No quiero decir que ser niño no tenga sus ventajas;

Çocuk olmanın üçüncü avantajı ise zaman avantajıdır.

La tercera ventaja de ser un niño es la del tiempo.

Okumamayı seçenlerin okuyamayanlara göre hiçbir avantajı yoktur.

Aquellos que eligen no leer no tienen ninguna ventaja sobre aquellos que no saben leer.

Beynimiz, bizim türümüzün bu anlamda rekabet avantajı konumunda.

Nuestra ventaja competitiva como especie es nuestro cerebro.

Fakat en kötü dez avantajı ise kullandığı yöntemdi

Pero la peor desventaja fue el método que utilizó.

Dişi aslan, Yeni Ay'ın kara gecelerinin getirdiği avantajı yakında kaybedecek.

Pronto, la leona perderá las ventajas que traen las noches oscuras.

Kel olmanın en az bir avantajı var - şampuanla ilgili çok tasarruf yaparsın.

Ser calvo tiene al menos una ventaja - se ahorra mucho en champú.