Translation of "Alması" in Spanish

0.017 sec.

Examples of using "Alması" in a sentence and their spanish translations:

Kadının savaşta yer alması

mujer participando en la guerra

Tom'un kilo alması gerekiyor.

Tom necesita aumentar de peso.

Tom sorumluluğu üstüne alması gerekiyor.

- Tom necesita ponerse a cargo.
- Tom tiene que tomar la batuta.
- Tom tiene que ponerse al mando.
- Tom necesita ponerse al mando.

Bizi alması için bir taksi çağır.

Llama un taxi para que nos recoja.

İspanya'nın 100 milyar euro borç alması gerekecek.

España necesitará pedir prestados cien mil millones de euros.

Tom alması gereken şeylerin bir listesini yaptı.

Tom hizo una lista de cosas que necesitaba comprar.

Tom biraz temiz hava alması gerektiğini söyledi.

Tom dijo que necesitaba un poco de aire fresco.

O, ona parayı alması için nasihat etti.

Le aconsejó que tomara el dinero.

İşte Tom'un alması gereken şeylerin bir listesi.

Aquí está una lista de las cosas que Tom necesita comprar.

Bu adamın almayı umduğu işi alması doğru mu?

¿Es correcto que esta persona obtenga el empleo que realmente desea?

Onun bir araba alması için yeterli parası yok.

No tiene suficiente dinero para comprarse un coche.

Tom satın alması gereken şeylerin bir listesini yaptı.

Tom hizo una lista de las cosas que necesita comprar.

Tom Mary'yi sanat eğitimi alması için teşvik etti.

Tom instó a Mary a estudiar arte.

Tom Mary'yi John'u işe alması için ikna etti.

Tom convenció a Mary de emplear a John.

- Tom, Mary'nin tavsiyesini almalıdır.
- Tom'un Mary'nin tavsiyesini alması gerekir.

Tom debió haber seguido el consejo de Mary.

John'un bir araba satın alması için yeterli para var.

Hay suficiente dinero para que John compre un auto.

O, onu yeni bir ev alması için ikna etti.

Ella lo convenció de comprar una casa nueva.

Tom yeni bir bilgisayar alması için Mary'yi ikna etti.

Tom convenció a Mary de comprar un computador nuevo.

Arazi boyunca, Longus'un birliklerinin pozisyon alması bir kaç saat alıyor.

A través del campo, al ejército de Longus le toma varias horas el desplegarse.

Tamam, ellerimi saracağım ve helikoptere beni alması için çağrı yapacağım.

Voy a envolverme las manos y a llamar al helicóptero para una extracción.

O, ona yeni bir araba alması için onu ikna edemiyor.

Ella no lo puede convencer para que le compre un coche nuevo.

Kendisine yeni bir araba satın alması için onu ikna edemedi.

Ella no lo pudo convencer para que le comprara un auto nuevo.

O, onu ona elmas bir yüzük alması için ikna etti.

Ella lo convenció que le comprara un anillo de diamantes.

Tom'a dışarı gitmesi ve yiyecek bir şey alması gerektiğini söylüyordum.

Le acabo de decir a Tomás que debería salir y comprar algo para comer.

Tom Mary'yi bir hibrid otomobil satın alması için teşvik etti.

Tom animó a Mary a comprar un coche híbrido.

Tom Mary'den biraz ekmek satın alması için dükkâna gitmesini rica etti.

Tom pidió a Mary que fuese a la tienda a comprar algo de pan.

İyi de eder. Bir eş bulmak için 400 metre yol alması gerekebilir.

Da igual. Puede que viaje 400 metros para encontrar pareja.

Tom o kamerayı aldı çünkü Mary onun onun alması gereken bir kamera olduğunu düşündü.

Tom compró esa cámara porque Mary pensó que era la que él debía comprar.