Translation of "Savaşta" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Savaşta" in a sentence and their spanish translations:

Afganistan savaşta.

Afganistán está en guerra.

Somali savaşta.

Somalia está en guerra.

Oğlumuz savaşta öldü.

Nuestro hijo murió en la guerra.

O, savaşta yaralandı.

Fue herido en la guerra.

O, savaşta öldü.

El murió en la batalla.

Tom savaşta öldü.

- Tom murió en combate.
- Tom murió en batalla.

Onlar savaşta yenildiler.

Ellos habían sido derrotados en batalla.

Kadının savaşta yer alması

mujer participando en la guerra

O, savaşta oğlunu kaybetti.

Ella perdió a su hijo en la guerra.

Birçok kişi savaşta öldürüldü.

Muchas personas murieron en la guerra.

Savaşta önce gerçekler ölür.

En la guerra primero mueren las verdades.

Savaşta birçok insan öldü.

Mucha gente murió durante la guerra.

Savaşta terör… barış içinde süsleme…

Terror en la guerra ... ornamento en la paz ...

Savaşta yeni bir aşamaya giriyoruz.

Estamos entrando a una etapa en la guerra.

Savaşta çok sayıda asker yaralandı.

Muchos soldados fueron heridos en la batalla.

O, iki oğlunu savaşta kaybetti.

Perdió a dos hijos en la guerra.

Tom savaşta bir ambulans sürücüsüydü.

Tom fue chofer de ambulancia en la guerra.

Erkek kardeşlerimin hepsi savaşta öldü.

Todos mis hermanos murieron en la guerra.

Savaşta darbe alan Scipio, atından düştü.

En la lucha Escipión es derribado de su caballo.

Aşkta ve savaşta her şey adildir.

Todo vale en el amor y en la guerra.

Savaşta ve aşkta her şey mübahtır.

Todo vale en el amor y en la guerra.

Bir milyon kişi savaşta hayatını kaybetti.

Un millón de personas perdieron la vida en la guerra.

Her iki oğlu da savaşta öldü.

Ambos de sus hijos murieron durante la guerra.

Birçok erkek savaşta ağır biçimde yaralandı.

Muchos soldados sufrieron terribles heridas en la lucha.

Savaşta pek çok insan genç yaşta öldü.

En la guerra, muchas personas murieron jóvenes.

Tom'un her iki oğlu da savaşta öldü.

Ambos hijos de Tom murieron en la guerra.

Japonya 1905 yılında bir savaşta Rusya'yı yenmişti.

Japón había derrotado a Rusia en una guerra en 1905.

Savaşta demokrasi adına birçok genç insan öldü.

Muchos jóvenes murieron en la guerra en nombre de la democracia.

- Onlar savaşta öldüler.
- Onlar çatışmada öldüler.
- Çatışmada öldüler.

- Ellos murieron en el campo de batalla.
- Murieron en combate.

Onlar savaşta ölenleri askeri geleneğe uygun olarak gömdüler.

Enterraron a aquellos que habían muerto en la batalla de acuerdo a la tradición militar.

Yeni askerler kısa sürede savaşta kaybedenlerin yerini alacaklardı.

Dentro de poco, nuevos soldados remplazarán a los que cayeron en combate.

Bu sırada Scipio, Hannibal ile savaşta karşılaşmak için istekliydi.

Mientras tanto, Escipión está ansioso de encontrarse con Hannibal en batalla.

Napolyon daha sonra savaşta salladığı bayrağı Lannes'a sundu ve

Más tarde, Napoleón presentó la bandera que había ondeado en la batalla a Lannes,

Suchet mükemmel bir organizatör olduğunu ve savaşta güvenilir olduğunu kanıtlasa

A pesar de demostrar ser un excelente organizador y confiable en la batalla, Suchet

Savaşta terör… barış içinde süs… Her Fransız Mareşalinin sopasına yazılan sözler.

Terror en la guerra ... ornamento en la paz ... Las palabras inscritas en el bastón de cada mariscal francés.

Sonraki savaşta, Lannes Beşinci Kolordusu, Bagration'ın saldırılarına karşı sol kanadı tuttu…

En la batalla que siguió, el Quinto Cuerpo de Lannes mantuvo el flanco izquierdo contra los ataques de Bagration ...

Bu savaşta aldığı son yaralar iyileşirken Lannes, evinden acı bir haber aldı:

Mientras se recuperaba de sus últimas heridas en esta batalla, Lannes recibió noticias dolorosas de su casa:

Takip eden kanlı savaşta, Davout'un birlikleri, Fléches toprak işlerine önden saldırıyı yönetti.

En la sangrienta batalla que siguió, el cuerpo de Davout lideró el ataque frontal contra los terraplenes de Fléches.

Ancak savaşta ne onların hatlarını kıramadı ne de deniz yoluyla kaçmalarına engel oldu.

Pero en la batalla, no pudo romper sus líneas ni evitar que escapasen por mar.

Yakında Prusya'ya karşı savaşta, önümüzdeki yıl daha da büyük bir silah başarısı gölgesinde kaldı.

pronto eclipsado por una hazaña de armas aún mayor el año siguiente, en la guerra contra Prusia.