Translation of "şanslıydı" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "şanslıydı" in a sentence and their spanish translations:

Onlar şanslıydı.

Ellos tuvieron suerte.

O şanslıydı.

Él fue afortunado.

Tom çok şanslıydı.

- Tom era muy afortunado.
- Tom fue muy afortunado.
- Tom tuvo mucha suerte.

Ama o şanslıydı.

- Pero él era afortunado.
- Pero él tuvo suerte.

Belki Tom şanslıydı.

Quizá Tom tuvo suerte.

Arkadaşım benden daha şanslıydı.

Mi amigo tuvo más suerte que yo.

Sınavı geçmek için şanslıydı.

Ella tuvo fortuna de superar el examen.

Tom öldürülmediği için şanslıydı.

Tom tuvo suerte de que no lo mataran.

Bu insanlar çok şanslıydı.

Estas personas fueron muy afortunadas.

Tom tüm hayatı boyunca şanslıydı.

Tom ha tenido suerte toda su vida.

Tom işini kaybetmediği için şanslıydı.

Tom tuvo suerte de no perder su empleo.

Tom iş bulduğu için şanslıydı.

Tom tuvo suerte de encontrar un trabajo.

- Tom şanslı idi.
- Tom şanslıydı.

- Tom tuvo suerte.
- Tom fue afortunado.

O, kaybettiği kitabı bulacak kadar şanslıydı.

Él tuvo la suerte de encontrar el libro que había perdido.

O, treni yakalamak için yeterince şanslıydı.

Fue lo bastante afortunado como para coger el tren.

Mary ona vurmadığı için Tom şanslıydı.

Tom tuvo suerte de que María no le pegara.

Tom, iyi bir iş bulacak kadar şanslıydı.

Tom fue lo suficientemente afortunado para encontrar un buen empleo.

Tom çok dilli bir ortamda büyüdüğü için şanslıydı.

Tom tenía suerte de haber crecido en un entorno multilingüe.

Görevliler şanslıydı, bu seferlik silah sesi onu korkutup kaçırmaya yetti.

Los guardas tuvieron suerte. Esta vez el sonido de un disparo lo logró ahuyentar.

Kouji şanslıydı; onun trafik kazası yalnızca arabasının yanında küçük bir çizik bıraktı.

Kouji fue afortunado; su accidente de tránsito tan sólo le dejó a su auto un pequeño rasguño en un lado.