Translation of "Şansınız" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Şansınız" in a sentence and their spanish translations:

Ikramiye alma şansınız artar.

eso aumenta nuestras posibilidades de obtener un pago extra.

- Şansın yok.
- Şansınız yok.

No tienes oportunidad.

Bu sizin son şansınız olabilir.

Esta puede ser tu última oportunidad.

...(bulaşma) şansınız fomitlerden çok daha yüksektir."

nuestro riesgo es mucho mayor con los fómites."

Yani geleneksel olmayan seçimi yapma şansınız var.

Cuando tengan la oportunidad, elijan la opción poco convencional.

Öfkeli bir gergedanla karşılaşırsanız pek kaçma şansınız olmaz.

Si te topas con un rinoceronte enojado, no podrás escapar.

İlk izlenim oluşturmak için sadece bir şansınız vardır

Solo se tiene una oportunidad de causar una buena primera impresión,

Kaynak, yiyecek bulmak ve susuz kalmamak için en iyi şansınız,

La mejor oportunidad de recursos, comida e hidratación.

Kendinizi böyle bir durumda bulursanız tahliye ekibi çağırmaktan başka şansınız yok demektir.

En una situación así, no hay más opción que pedir una extracción.

Amerika'daki bazı batıl inançlı insanlar eğer bir kedi sizin yolunuzdan geçerse, kötü şansınız olacağına inanıyor.

Algunas personas supersticiosas de Estados Unidos creen que si un gato negro cruza su camino, tendrán mala suerte.

- Bu senin tek şansın.
- Bu senin yegâne şansın.
- Bu senin yegâne imkâniyetin.
- Bu sizin tek şansınız.

Ésta es tu única oportunidad.