Translation of "Şansın" in Spanish

Bu son şansın.

Esta es tu última oportunidad.

Bu senin tek şansın.

Es tu única oportunidad.

İkinci bir şansın olmayacak.

No tendrás una segunda oportunidad.

- Şansın yok.
- Şansınız yok.

No tienes oportunidad.

Senin bir şansın yok.

No tienes oportunidad.

Ancak şansın rüzgarları daima oradadır,

Pero los vientos de la suerte siempre están ahí,

Bir dahaki sefere aynı şansın olmayacak.

No tendrás la misma suerte una segunda vez.

Doğru cevaplamak için tek şansın var.

Solo tienes una oportunidad para responder correctamente.

Tüm kötü şansın için Tom'u suçlayamazsn.

No puedes culpar a Tom por toda tu mala suerte.

Oyunu kaybetsen bile, bir şansın daha olacak.

Incluso si pierdes la partida, tendrás otra oportunidad.

- Bu senin tek şansın.
- Bu senin yegâne şansın.
- Bu senin yegâne imkâniyetin.
- Bu sizin tek şansınız.

Ésta es tu única oportunidad.

Tom ile zaman geçirmek için bu senin son şansın.

Esta es tu última oportunidad de pasar tiempo con Tom.

- Bu senin büyük şansın.
- Bu senin için büyük bir şans.

Esta es tu gran oportunidad.