Translation of "ödev" in Spanish

çaba ve ödev ister.

lleva trabajo, y hacer la tarea.

Yarın için ödev nedir?

¿Cuáles son los deberes para mañana?

Öğretmen bize ödev verdi.

El profesor nos mandó deberes.

Ödev yapmak oldukça sıkıcı.

Hacer los deberes es tremendamente aburrido.

Annesi ile birlikte ödev yaptığını,

y su mamá le ayuda con los deberes

Ödev gelecek Pazartesi teslim edilecek.

Hay que entregar los deberes el lunes.

Bu ödev benim için zordur.

Estos deberes me parecen difíciles.

Öğretmenimiz bize çok ödev verir.

Nuestro profesor nos manda muchos deberes.

Ödev, düşündüğümden daha fazla vaktimi aldı.

La tarea me tomó más tiempo del que esperaba.

Yakın zamanda 18 yaşında bir üniversite öğrencisine ödev verdim.

Recientemente le asigné una redacción a un estudiante universitario de 18 años.