Translation of "öğretmenler" in Spanish

Onlar öğretmenler.

- Ellos son profesores.
- Son profesores.

Onlar öğretmenler odasındalar.

- Ellos están en la sala de profesores.
- Ellas están en la sala de profesores.

Öğretmenler öğrencileri selamladılar.

Los profesores saludaron a los niños.

Bu yüzden niteliksiz öğretmenler,

Entonces, con una interacción estudiantil limitada,

Öğretmenler de hata yapabilir.

Los profesores también pueden cometer errores.

Tom ve Mary öğretmenler.

Tom y Mary son maestros.

Öğretmenler ondan nefret ederlerdi.

Los maestros la odiaban.

Yahu öğretmenler bizim her şeyimizdir.

Oh, los maestros son nuestro todo.

Öğrenciler mutlu ama öğretmenler değil.

- Los estudiantes son felices, pero los profesores no lo son.
- Los estudiantes están felices, pero los profesores no.

Öğretmenler öğrencilerini motive etmeye çalışıyorlar.

- El profesor está intentando incentivar a sus alumnos.
- Los profesores están intentando incentivar a sus alumnos.

Öğretmenler kütüphanesinden kitap ödünç alıyorlar.

Ellas piden prestado libros de la biblioteca de profesores.

Kadın öğretmenler birbirlerine baktılar, afallamışça.

Las profesoras se miraron las unas a las otras asombradas.

Bazı öğretmenler öğretirken patates soyarlar.

Algunos profesores pelan patatas mientras enseñan.

Öğretmenler notu gördüler ve öğrencilerine sordular,

Los maestros vieron la nota y se lo preguntaron a sus alumnos,

Ahı gitmiş vahı kalmış vasıfsız öğretmenler

maestros no calificados que han salido mal

öğretmenler gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır

los maestros de la próxima generación serán tu obra maestra

Gönüllü olarak yapıyor öğretmenler bu işi

maestros haciendo esto voluntariamente

Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.

Todos nuestros profesores eran jóvenes y amaban enseñar.

Biz öğretmenler siz öğrenciler gibi insanız.

Nosotros, los profesores, somos humanos, igual que vosotros, estudiantes.

Birçok ülkelerde öğretmenler yüksek ücretler almaz.

En la mayoría de los países los maestros no reciben sueldos altos.

Genelde öğretmenler şöyle yapıyor herkesin mikrofonunu kapatıyor

En general, los maestros hacen lo siguiente: apagan el micrófono de todos.

Bu öğretmenler durumu idari amirlerine de söylemiş

estos maestros también les dijeron a los superiores administrativos

Öğretmenler bazen öğrencilerinin stres atmasına izin vermeliler.

Los profesores deberían permitir a sus estudiantes desahogarse ocasionalmente.

- Tom ve Mary her ikisi de çok yetenekli öğretmenler.
- Hem Tom hem de Mary çok yetenekli öğretmenler.

Tom y Mary son profesores muy capaces.

E şimdi öğretmenler öğrencilerine bir şey yapıyor diye

Ahora que los maestros están haciendo algo a sus alumnos.

Bu sözlük hem öğrenciler hem de öğretmenler için iyi bir öğrenme aracıdır.

Este diccionario es una buena herramienta de aprendizaje tanto para estudiantes como para profesores.

Neredeyse sınıfta herkes öğretmenler için bir teşekkür partisi verme lehinde oy kullandı.

Casi todos en la clase votaron a favor de tener una fiesta de agradecimiento a los profesores.