Translation of "Olmakla" in Russian

0.005 sec.

Examples of using "Olmakla" in a sentence and their russian translations:

Casus olmakla suçlandı.

Его обвинили в шпионаже.

- İstemek sahip olmakla aynı değildir.
- İstememek sahip olmakla eştir.

Не желать обладать - всё равно что обладать.

Yasayı çiğnemiş olmakla suçlandı.

Его обвинили в нарушении закона.

Kendi vücudunuzun uzmanı olmakla alakalı.

Важно досконально изучить своё тело,

Adam beni sorumsuz olmakla suçladı.

Этот человек обвинил меня в безответственности.

O, bir kafir olmakla suçlandı.

Её обвинили в ереси.

Bir İtalyan olmakla gurur duyuyorum.

Я горжусь тем, что я итальянец.

Tom, Mary'yi hırsız olmakla suçladı.

Том обвинил Мэри в воровстве.

Tom bir casus olmakla suçlanıyor.

Тома обвинили в том, что он шпион.

Tom beni bencil olmakla suçladı.

Том обвинил меня в эгоизме.

Plastiği desteklememe karbona karşı olmakla aynı

Это как нулевой выброс углерода.

O, bir doktor olmakla gurur duyuyor.

Он гордится тем, что он врач.

Paris'te eğitim görmüş olmakla gurur duyar.

Он гордится тем, что получил образование в Париже.

O, beni bir yalancı olmakla suçladı.

- Он обвинил меня в том, что я лгун.
- Он обвинил меня в том, что я лгунья.

Tom Mary'yi dik başlı olmakla suçladı.

Том обвинил Мэри в тупости.

Tom Mary'yi bir yalancı olmakla suçladı.

Том обвинил Мэри во лжи.

O, bir müzisyen olmakla gurur duyuyor.

- Он гордится быть музыкантом.
- Он гордится тем, что он музыкант.

Sokrates, Zeus'a inanmadığı için ateist olmakla suçlanırdı.

Сократа обвинили в атеизме, потому что он не верил в Зевса.

Onlar öğretmeni çocuklara çok sıkı olmakla suçladı.

Они обвиняли учителя в чрезмерной строгости по отношению к детям.

Mary Tom'u kendine karşı sadakatsiz olmakla suçladı.

Мэри обвинила Тома в неверности.

- Burada olduğumuz için şanslıyız.
- Burada olmakla şanslıyız.

Нам повезло, что мы здесь.

Bu, insanlık tarihindeki en büyük topluluk olmakla birlikte

Это самый большой контингент в истории человечества.

Gelinen bu noktada bir erkek arkadaşa sahip olmakla ilgilenmiyorum.

На данный момент я не заинтересована в поиске парня.

Benzer şekilde, medeni olmak, iyi biri olmakla aynı şey olamaz,

Точно так же быть цивилизованным не равнозначно любезности,

Bu, kadınların da erkekler kadar orgazm olduğundan emin olmakla alakalı değil.

или чтобы они испытывали столько же оргазмов, сколько и мужчины.

- O güzel olmasının yanı sıra zekiydi.
- O hem zeki hem de güzeldi.
- O zeki olmakla birlikte güzeldi.
- Güzel olduğu kadar zekiydi de.

- Она была так же умна, как и красива.
- Она была столь же умна, сколь и красива.