Translation of "Yukarı" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Yukarı" in a sentence and their portuguese translations:

Yukarı Bak

Olho para cima

Yukarı gidiyoruz.

Nós vamos para o andar de cima.

Yukarı gidiyorum.

Estou subindo as escadas.

Yukarı bak.

- Olhe para cima!
- Olha pra cima!
- Olhe pra cima!
- Olha para cima!

Tom yukarı katta.

Tom está no andar de cima.

Onu yukarı kaldır.

Levante-o.

Yukarı çıkıp nefes alabilesin.

para poderes subir e respirar.

Bagajımı yukarı taşır mısın?

Você poderia levar minhas malas lá para cima, por favor?

Biz merdivenlerden yukarı çıktık.

Nós subimos as escadas.

Tom merdivenlerden yukarı koştu.

Tom correu escada acima.

Tom merdivenlerden yukarı çıktı.

Tom subiu as escadas.

Ben merdivenlerden yukarı çıkıyorum.

Estou subindo as escadas.

Sağ elbise kolunu yukarı çek.

Arregace sua manga direita.

Onlar aşağı yukarı aynı boyuttalar.

Eles têm mais ou menos o mesmo tamanho.

Eller yukarı! Bu bir soygundur.

Mãos para cima! É um assalto.

O, başını yukarı aşağı salladı.

Ele balançou a cabeça pra cima e pra baixo.

Tom tavan merdivenlerinden yukarı çıktı.

Tom subiu as escadas do sótão.

Bir şeyin bacağından yukarı çıktığını hissetti.

- Ele sentiu algo subindo na sua perna.
- Ele sentiu algo rastejando perna acima.

Fiyatlar bu üç ay yukarı gitti.

Os preços aumentaram nestes três últimos meses.

Kendinizi yukarı çekip saplayın, onu yakalayıp zemine yapıştırın.

Tenho de saltar, apanhá-lo, prendê-lo ao fundo

Güneş batıyor. Fokların avladığı balıklar derinlerden yukarı çıkıyor.

À medida que o Sol se põe, os peixes de que os ursos-marinhos se alimentam vêm à superfície.

Aşağı yukarı milattan önce 2650 yıllarına tekabül ediyor

aproximadamente antes de 2650 aC

Edu'nun aşağı yukarı bin tane eşcinsel arkadaşı var.

Edu tem mais ou menos mil amigos gays.

- O yaklaşık benim yaşımda.
- Aşağı yukarı benimle aynı yaşta.

Ela tem mais ou menos a minha idade.

- Binmek isteyen var mı?
- Kimse yukarı çıkmak istiyor mu?

Alguém quer subir?

Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?

Quanto tempo, mais ou menos, leva para ir caminhando daqui até a prefeitura?

Kollarımı denge için kullanıyorum. Ayaklarımı da halata dolayıp kendimi yukarı itiyorum.

Os braços só ajudam a equilibrar. Enrolar a corda no pé ajuda-me a dar impulso para cima.

Tamamen yanlış olmasındansa üç aşağı beş yukarı doğru olması daha iyidir.

É melhor estar meio certo que completamente errado.

Yukarı çıkıp bu su tankına mı girelim? Yoksa bu hurda yığınına mı?

Subimos e entramos no tanque? Ou vamos ao monte de ferro-velho?

Bu dikey kanyon duvarları yüzünden yukarı da çıkamam. Buna kayayla çevrelenmek deniyor.

E não tenho como voltar por estas paredes verticais. Ficar preso é isto mesmo.

Daha önce pilotlar bunu uçağın burnunu yukarı veya aşağı kendileri kaldırıp indiriyorlardı

Anteriormente, os pilotos estavam levantando isso para cima ou para baixo no nariz do avião.

Kendi kendime merdivenlerden yukarı çıkamam. Ben yaşlıyım ve bir asansöre ihtiyacım var.

- Não posso subir as escadas por conta própria. Eu estou velho e preciso de um elevador.
- Eu não posso subir as escadas por conta própria. Estou velho e preciso de um elevador.

Sorun şu ki buradan indikten sonra devam etmek zorunda kalacağım. Yukarı çıkış yok.

O problema é que quando descer aqui, fico comprometido, não há como voltar.

Böylece Vöggr'ü alırlar ve o yukarı çekilir, Hjorvard'a bağlılık yemini etmesi istenir ve Hjorvard

Então eles pegam Vöggr e ele é içado, convidado a jurar lealdade a Hjorvard, e Hjorvard

- O az çok benim yaşımda.
- O aşağı yukarı benim yaşımda.
- O yaklaşık olarak benim yaşımda.
- O neredeyse benim yaşımda.

- Ela tem mais ou menos a minha idade.
- Ela é mais ou menos da minha idade.

- Tom yaklaşık Mary'nin yaşındadır.
- Tom Mary ile yaklaşık aynı yaşta.
- Tom yaklaşık olarak Mary'nin yaşındadır.
- Tom aşağı yukarı Mary ile aynı yaşta.
- Tom yaklaşık olarak Mary ile aynı yaştadır.

O Tom tem aproximadamente a idade da Maria.