Translation of "Yürürken" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "Yürürken" in a sentence and their portuguese translations:

Ormanda yürürken kayboldu.

Ele se perdeu enquanto andava no bosque.

Yürürken şarkı söyledik.

- Cantávamos enquanto caminhávamos.
- Cantamos enquanto caminhamos.

Ben yürürken bir kitap okudum.

- Enquanto andava, eu lia um livro.
- Eu ia caminhando e lendo um livro.

Yolda yürürken eski bir arkadaşa rastladım.

Andando pela rua eu encontrei um velho amigo.

Sokaktan aşağıya doğru yürürken, eski bir arkadaşa rastladım.

Descendo a rua. eu corri para um velho amigo.

- Sokakta yürürken iki beyaz kedinin bir lastiğin yakınında işediğini gördüm.
- Sokakta yürürken iki beyaz kedinin bir araba lastiğinin yanına işediğini gördüm.

Quando eu estava andando pela rua, vi dois gatos brancos fazendo xixi perto de um pneu.

Sokakta aşağıya doğru yürürken iki beyaz kedinin bir araba lastiğinin kenarına işediğini gördüm.

Quando eu estava andando pela rua, vi dois gatos brancos fazendo xixi perto de um pneu.