Translation of "Kedinin" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "Kedinin" in a sentence and their portuguese translations:

- Tom kedinin başını okşadı.
- Tom kedinin kafasını okşadı.

Tom acariciou a cabeça do gato.

Bir kedinin dili pürüzlüdür.

A língua de um gato é áspera.

Kedinin iki kulağı var.

O gato tem duas orelhas.

Bir kedinin iki kulağı vardır.

O gato tem duas orelhas.

Köpeğim bir kedinin hayalini kuruyor.

Meu cachorro está sonhando com um gato.

Her kedinin kendi kişiliği var.

Cada gato tem sua própria personalidade.

Bir kedinin yedi canı vardır.

Um gato tem sete vidas.

Tom kedinin kapıyı tırmaladığını duyabiliyordu.

Tom podia ouvir o gato arranhando a porta.

Ben kedinin içeri girmesine izin verdim.

Deixei o gato entrar.

Tom kedinin içeri girmesine izin verdi.

Tom deixou o gato entrar.

O kedinin güzel bir kürkü var.

- Esse gato tem um belo pelo.
- Esse gato tem um pelo bonito.

Masanın üstünde bir kedinin ayak izleri var.

Há pegadas de gato na mesa.

Bir kedinin bir köpeğin peşinden koştuğunu gördüm.

Eu vi um gato correr atrás do cachorro.

Tom kedinin içeri girmesi için kapıyı açtı.

Tom abriu a porta para deixar o gato entrar.

Bir kedinin derisini yüzmenin birden fazla yolu var.

Há mais de um jeito de fazer as coisas.

- Sokakta yürürken iki beyaz kedinin bir lastiğin yakınında işediğini gördüm.
- Sokakta yürürken iki beyaz kedinin bir araba lastiğinin yanına işediğini gördüm.

Quando eu estava andando pela rua, vi dois gatos brancos fazendo xixi perto de um pneu.

- At ölür, itlere bayram olur.
- Kedinin olmadığı yerde fareler cirit atar.

Quando o gato sai, os ratos fazem a festa.

- Tom yavru kedinin fotoğrafını çekti.
- Tom kedi yavrusunun bir resmini çekti.

Tom tirou uma foto do gatinho.

Sokakta aşağıya doğru yürürken iki beyaz kedinin bir araba lastiğinin kenarına işediğini gördüm.

Quando eu estava andando pela rua, vi dois gatos brancos fazendo xixi perto de um pneu.