Translation of "Parlıyor" in Portuguese

0.003 sec.

Examples of using "Parlıyor" in a sentence and their portuguese translations:

Güneş parlıyor.

- O sol brilha.
- O sol está brilhando.

Gökyüzünde yıldızlar parlıyor.

As estrelas estão brilhando no céu.

Gözleri sevinçle parlıyor.

Os olhos deles brilham de alegria.

Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.

Milhares de estrelas brilhavam no céu.

Birçok yıldız gökyüzünde parlıyor.

Muitas estrelas brilham nos céus.

Neden sarı ışık parlıyor?

Por que a luz amarela está piscando?

Sokaklar bahar güneşinde parlıyor.

As ruas brilham sob o sol da primavera.

Onların gözleri sevinçle parlıyor.

Os olhos deles estão a brilhar de alegria.

Tepe sonbahar renkleri ile parlıyor.

- A colina brilha com as cores do outono.
- A colina reluz com matizes outonais.

Vay canına, harika parlıyor. Şuna bakın.

Fica mesmo brilhante, repare.

Miğferler parlıyor, benimki yok, şimdi teçhizatımız gemilerde yatıyor. "

Capacetes brilham, eu não tenho o meu, agora nosso equipamento repousa com os navios. ”