Translation of "Olmalıdır" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Olmalıdır" in a sentence and their portuguese translations:

Arkadaş birbirlerine yardımcı olmalıdır.

Os amigos devem se ajudar mutuamente.

Işık, tam doğru seviyede olmalıdır.

Os níveis de luz têm de ser ideais.

Bir model çekici bir vücuda sahip olmalıdır.

Uma modelo deve ter um corpo atraente.

O mezun olduğundan dolayı, daha ciddi olmalıdır.

Agora que ele se graduou, ele precisa ser mais sério.

Karı koca arasındaki ilişki aşka dayalı olmalıdır.

A relação entre marido e mulher deveria ser baseada no amor.

İyi insanlar hâlâ bu dünyada var olmalıdır.

Ainda devem existir pessoas boas neste mundo.

İyi bir öğretmen öğrencilerine karşı sabırlı olmalıdır.

Um bom professor deve ser paciente com seus alunos.

Harika şairlere sahip olmak için büyük izleyiciler olmalıdır.

Para haver grandes poetas, é preciso haver grande audiência.

Şehir merkezi sadece yaya trafiğine değil tümüne kapalı olmalıdır.

O centro da cidade deve estar fechado para todos menos para o trânsito de pedestres.

Tom, Mary çalışırken rahatsız etmemek için daha dikkatli olmalıdır.

Tom deveria ter mais cuidado para não atrapalhar Mary enquanto ela estiver trabalhando.

Artık ücrette eşitlik yetmez. Evin sorumlulukları da eşit olmalıdır.

Hoje em dia, remuneração igual não é suficiente. As responsabilidades domésticas também devem ser distribuídas igualmente.

Bütün İngilizce öğrencilerinin ellerinde iyi bir İngilizceden İngilizceye sözlük olmalıdır.

Todos os estudantes de inglês devem ter à mão um bom dicionário Inglês-Inglês.

İyi bir parolanın tahmin edilmesi zor fakat hatırlanması kolay olmalıdır.

Uma boa senha deve ser difícil de adivinhar, mas fácil de lembrar.

Böyle bir sözlükte " buzdolabı " ile ilgili en az iki cümle olmalıdır.

Num dicionário como este deveria haver pelo menos duas frases com "geladeira".

Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır.

Um leitor astuto deve estar disposto a ponderar tudo o que lê, incluindo fontes anônimas.

Esperanto yerli dillerin yerini almamalı, daha ziyade sadece herkes için ikinci bir dil olmalıdır.

O esperanto não deveria substituir os idiomas nativos, apenas se tornar a segunda língua de todo mundo.

İnsanlar normal de olsalar; siyah, kahverengi veya sarı ırktan da olsalar hepsi aynı haklara sahip olmalıdır.

Não importando se são negros, brancos, amarelos ou normais, todos devem ter os mesmos direitos.

- İngilizce bir cümlenin ilk sözcüğü büyük harfli olmalıdır.
- İngilizce bir cümlenin ilk sözcüğü büyük harfle başlamalıdır.
- İngilizce bir cümledeki ilk sözcüğün büyük harfle başlaması gerekir.

A primeira palavra de uma frase em Inglês deve ter inicial maiúscula.