Translation of "Hoşlanmadığını" in Portuguese

Ondan hoşlanmadığını açıkladı.

Ela deixou claro que não gostava dele.

Tom'un filmden hoşlanmadığını düşündüm.

Eu achei que Tom não gostaria do filme.

Onun benden hoşlanmadığını biliyorum.

Eu sei que ele não gosta de mim.

Tom'un benden hoşlanmadığını biliyorum.

Eu sei que Tom não gosta de mim.

Tom'un benden hoşlanmadığını biliyordum.

Eu sabia que Tom não gostava de mim.

Tom işinden hoşlanmadığını söyledi.

O Tom disse que não gostava do emprego dele.

Tom'un Mary'den hoşlanmadığını nasıl biliyorsunuz?

Como você sabe que Tom não gosta de Mary?

Tom'un benden hoşlanmadığını söylediğini biliyorum.

Sei que Tom diz que não gosta de mim.

Tom'un niçin benden hoşlanmadığını anlamıyorum.

- Eu não entendo por que o Tom não gosta de mim.
- Eu não entendo por que Tom não gosta de mim.
- Não entendo por que o Tom não gosta de mim.
- Não entendo por que Tom não gosta de mim.

Tom konserden hiç hoşlanmadığını söyledi.

Tom disse que não gostou nem um pouco do show.

Tom, Mary'nin ondan hoşlanmadığını biliyor.

Tom sabe que Maria não gosta dele.

Tom bana Mary'den hoşlanmadığını söyledi.

Tom me contou que ele não gosta da Mary.

Tom artık Mary'den hoşlanmadığını söyledi.

Tom disse que não gostava mais de Maria.

Tom Mary'nin ondan hoşlanmadığını düşünürdü.

O Tom costumava pensar que a Mary não gostava dele.

Tom'un benden niye hoşlanmadığını biliyorum.

Eu sei por que o Tom não gosta de mim.

Tom'un neden benden hoşlanmadığını merak ediyorum.

Por que será que Tom não gosta de mim?

Tom'un neden Mary'den hoşlanmadığını biliyor musun?

Você sabe por que Tom não gosta de Mary?

Tom Mary'nin ondan niçin hoşlanmadığını anlayamadı.

O Tom não podia entender porque a Mary não gostava dele.

Tom bana Fransızca konuşmaktan hoşlanmadığını söyledi.

Tom me contou que não gostava de falar francês.

Tom bile Mary'nin ıspanaktan hoşlanmadığını biliyordu.

Até o Tom sabia que a Mary não gostava de espinafre.

Tom'un buz pateninden hoşlanmadığını ne zaman anladın?

Quando você descobriu que Tom não gosta de patinar no gelo?

- Onu sevip sevmediğini bilmiyorum.
- Ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyorum.

Não sei se você gosta ou não dela.

Tom Mary'nin onun niçin ondan hoşlanmadığını bildiğini düşündü.

O Tom achava que a Mary sabia porque ele não gostava dela.

- Tom'u sevmediğini biliyorum.
- Tom'dan hoşlanmadığını biliyorum.
- Tom'u sevmediğinden haberim var.

Eu sei que você não gosta do Tom.

Kemiklerin balıklardan hoşlanmamak için gerçekten iyi bir neden olmadığından dolayı sadece balıklardan hoşlanmadığını söylüyorsun.

Dizer que você não gosta de peixe só por causa das espinhas não é uma boa razão para não gostar de peixe.