Translation of "Söylediğini" in Hungarian

0.010 sec.

Examples of using "Söylediğini" in a sentence and their hungarian translations:

Söylediğini duyayım.

Hadd halljam, hogy mondod.

Söylediğini söylememeliydin.

Ezt nem kellett volna mondanod.

Söylediğini anlıyorum.

Értem, mit mondasz.

Sana söylediğini yap.

Csináld, amit mond.

Onların söylediğini duyamıyorum.

Nem hallom, mit mondanak.

Çizemediğini söylediğini sanıyordum.

Úgy tudtam, azt mondtad, hogy nem tudsz rajzolni.

Yalan söylediğini bilmeliydim.

Tudnom kellett volna, hogy hazudtál.

Doktorun söylediğini yap.

Tedd azt, amit az orvos mondott.

Annenin söylediğini yap.

Csináld, amit anyád mond!

Annemin söylediğini dinlemeliydim.

Hallgatnom kellet volna, mit mond az anyám.

Ne söylediğini anlıyorum.

- Értem, amit mondasz.
- Értem, mit mondasz.

Onun ne söylediğini anlamadım.

Nem értettem, amit mondott.

Tom'un söylediğini yapmalı mıyım?

- Azt kellene csinálnom, amit Tomi javasol?
- Tegyem azt, amit Tomi mond?

Tom'un doğruyu söylediğini biliyorsun.

Tudod, hogy Tom igazat mond.

Onun söylediğini anlıyor musun?

Érted, amit mond?

Senin ne söylediğini duydum.

Hallottam, hogy mit mondtál.

Tom'un yalan söylediğini biliyorsun.

Tudod, hogy Tom hazudik.

Ne söylediğini hiç anlayamıyorum.

- Egyáltalán nem értem, amit mondtál.
- Amit mondtál, annak számomra se füle, se farka.
- Amit mondtál, annak számomra nincsen semmi értelme.

Tom'un yalan söylediğini biliyorum.

Tudom, hogy Tom hazudott.

Sadece Tom'un söylediğini yap.

Csak egyszerűen tedd azt, amit Tom mond!

Onun yalan söylediğini düşünüyorum.

Szerintem hazudik.

Sana Tom'un söylediğini söyleyeyim.

Hadd mondjam el neked, hogy mit mondott Tamás.

Ne söylediğini hatırlıyor musun?

Emlékszel, mit mondtál?

Senin ne söylediğini anlamıyorum.

Nem értem, mit mondasz.

Tom'un ne söylediğini bilmiyoruz.

Nem tudjuk, mit mondott Tom.

Tom'un evlenmeyeceğini söylediğini düşündüm.

Azt hittem, Tom azt mondta, hogy nem fog megházasodni.

Tom'un söylediğini herkes duyabilir.

Mindenki hallhatta, amit Tom mondott.

Tom'un söylediğini herkes duyamadı.

Nem mindenki hallotta, amit Tomi mondott.

Bana Tom'a söylediğini söyle.

Mondd meg nekem, mit mondtál Tomnak.

Onun şarkı söylediğini duydum.

Hallottam énekelni.

Onun ne söylediğini anlayamadım.

Nem értettem, mit mondott.

Bana söylediğini asla unutmayacağım.

Soha nem fogom elfelejteni, amit mondtál.

Onun söylediğini görmezden gelmelisin.

- Ne is figyelj rá, mit mond.
- Ne is figyelj oda rá, hogy mit beszél.
- Figyelmen kívül kellene hagynod, amit mond.
- Ne is törődj vele, mit beszél!
- Oda se neki, miket mond!
- Engedd el a füled mellett, amit ő mond.
- Ne is hederítsél rá, miket beszél!
- Fel se vedd, amiket ő beszél!

O, yalan söylediğini itiraf etti.

- Bevallotta, hogy hazudott.
- Elismerte, hogy hazudott.

Onun şarkı söylediğini asla duymadım.

Sose hallottam őt énekelni.

Onun, odasında şarkı söylediğini duydum.

Hallottam őt énekelni a szobájában.

Onun ne söylediğini biliyor musun?

Tudod, hogy mit mondott?

Onu söylediğini duyduğuma mutlu oldum.

Nagyon örülök, hogy ezt hallom tőled.

Onun yalan söylediğini hiç duymadım.

Soha nem hallottam őt hazudni.

Sadece Tom'un söylediğini bilmek istiyorum.

Csak szeretném tudni, mit mondott Tomi.

Onu kimin söylediğini biliyor musun?

Tudod, hogy ki mondta azt?

Onun bana söylediğini tahmin et.

Találd ki, mit mondott nekem.

Tom Mary'nin söylediğini açığa çıkardı.

Tomi elengedte a füle mellett, amit Mari mondott.

Tom'un bana yalan söylediğini düşünüyorum.

Azt hiszem, Tom hazudott nekem.

Tom bunu söylediğini inkâr etti.

Tom tagadta, hogy ezt mondta volna.

Onun ne söylediğini anlamakta zorlanıyorum.

Nehezen értem, amit mond.

Onların ne söylediğini biliyor musun?

Tudod, hogy mit mondtak?

Onun yalan söylediğini düşünüyor musun?

Szerinted hazudott?

Ne zaman yalan söylediğini söyleyebilirim.

Meg tudom mondani, hogy mikor hazudsz.

- Ne dediğini kaçırdım.
- Söylediğini duymadım.

- Nem hallottam, hogy mit mondtál.
- Lemaradtam arról, amit mondtál.

Tom Mary'nin yalan söylediğini düşündü.

Tom azt gondolta, hogy Mary hazudik.

Onların söylediğini yapsan iyi olur.

Jobb lesz, ha azt teszed, amit mondanak.

Tom, öğretmenin söylediğini asla dinlemez.

Tom sosem figyel arra, hogy mit mond a tanár.

Tom'a dans etmemesini söylediğini duydum.

Hallottam, azt mondod Tomnak, hogy ne táncoljon.

Tom, Mary'nin yalan söylediğini biliyor.

Tamás tudja, hogy Mari hazudott.

Annemin şarkı söylediğini hiç duymamıştım.

Sosem hallottam az édesanyámat énekelni.

- Bunu sana kimin söylediğini bilmek istiyorum.
- Bunu size kimin söylediğini bilmek istiyorum.

Szeretném tudni, ki mondta azt neked.

- Tom'un bize yalan söylediğini düşünüyor musun?
- Tom'un bize yalan söylediğini düşünüyor musunuz?

Szerinted Tom hazudik nekünk?

- Bazen babamın banyoda şarkı söylediğini duyuyorum.
- Ben bazen babamın duşta şarkı söylediğini duyuyorum.

- Néha hallom apámat, ahogy a zuhanyzóban énekel.
- Néha hallom, ahogyan apám zuhanyozás közben énekel.

Senin Fransızcada kötü olduğunu söylediğini sanıyordum.

Azt hittem, azt mondtad, hogy rossz vagy francia nyelvből.

Bana kimin söylediğini bilmene gerek yok.

Nem szükséges tudnod, ki mondta nekem.

Onu bana kimin söylediğini bildiğine eminim.

Lefogadom, hogy tudod, ki mondta ezt nekem.

Annemin bir şarkı söylediğini asla duymadım.

Sohasem hallottam édesanyámat énekelni.

Tom'un neden onu söylediğini merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, Tom miért mondta ezt.

Tom ne söylediğini anlıyor gibi görünmüyordu.

- Úgy tűnt, Tomi nem érti, amit mondasz.
- Úgy tűnt, Tomi nem értette, amit mondtál.

Sonra o, Prensesin ona söylediğini hatırladı.

Akkor eszébe jutott, mit mondott neki a hercegnő.

Tom'un ne söylediğini tam olarak hatırlamıyorum.

Nem emlékszem pontosan, hogy Tom mit mondott.

Bu şarkıyı kimin söylediğini biliyor musun?

Tudod, ki énekli ezt a dalt?

Komşuların senin hakkında ne söylediğini duymalısın.

Meg kell hallanod, amit a szomszédok rólad mondanak.

Tom Mary'nin şarkı söylediğini asla duymadı.

Tamás sosem hallotta Marit énekelni.

Senin Fransızca öğrenmek istediğini söylediğini sanıyordum.

Azt hittem, azt mondtad, hogy meg akarsz tanulni franciául.

Böyle durumlarda babanın ne söylediğini hatırla.

- Emlékezz, mit szokott mondani apád ilyen helyzetekben.
- Emlékezz csak rá, hogy apád mit szokott mondani ilyenkor.

Ben sana sadece Tom'un bana söylediğini söyledim.

Én csak azt mondtam neked, amit Tom mondott nekem.

Sadece neden yalan söylediğini bana söylemeni istiyorum.

- Annyit szeretnék csak, hogy elmondd, miért hazudtál.
- Csak azt mondd meg, hogy miért hazudtál.

Tom'un öyle bir şey söylediğini hiç duymadım.

Soha nem hallottam, hogy Tom ilyet mondott volna.

Yani yalan söylediğini kabul ediyorsun, öyle mi?

Akkor te elfogadod, hogy hazudtál, így van?

- Onun ne söylediğini hatırlıyorum.
- Ne dediğini hatırlıyorum.

- Emlékszem arra, hogy mit mondott.
- Megvan, mit mondott!

Tom Mary'nin ne söylediğini tam olarak hatırlayamıyor.

Tomi nem emlékszik pontosan, mit mondott Mari.

Tom onu söylemiş olabilir ama söylediğini sanmıyorum.

Tomi mondhatta, de nem hinném, hogy ő volt.

Tom, Mary'nin şarkı söylediğini hiç duymadığını söylüyor.

Tom azt mondja, hogy sosem hallotta Marit énekelni.

- Bence bana yalan söyledin.
- Bana yalan söylediğini düşünüyorum.

Azt hiszem, hazudtál nekem.

Tom Mary'nin nerede olduğu hakkında yalan söylediğini düşündü.

Tom azt gondolta, hogy Mary hazudott arról, hol járt.

- Tom'un ne söylediğini duyamadık.
- Tom'un ne söylüyor olduğunu duyamadık.

Nem hallottuk, hogy Tamás mit mondott.

- Sence Tom yalan mı söyledi?
- Tom'un yalan söylediğini mi düşünüyorsun?

Szerinted Tom hazudott?

Bunu kimin söylediğini bilmek için bir dahi olmak zorunda değilsin.

Nem kell zseninek lenni ahhoz, hogy tudjuk, ki mondta ezt.

Keşke Tom'un söylediğini dinleseydim, başım bu tür bir belada olmazdı.

Bárcsak figyeltem volna, hogy mit mondott Tom, akkor nem lennék ekkora bajban.

- Tom, Mary'nin söylediğini yapmalı.
- Tom'un Mary'nin söylediği şeyi yapması gerekir.

Tomnak azt kéne tennie, amit Mary mond.

- Yalan söylediğini itiraf ediyorsun, değil mi?
- Yalan söylediğinizi itiraf ediyorsunuz, değil mi?

Elismered, hogy hazudtál, ugye?

Mary onun söylememesini istemesine rağmen, Tom'un o şarkıyı neden söylediğini merak ediyorum.

Nem értem, miért énekelte Tomi azt a dalt, amikor Mari arra kérte, hogy ne tegye.

Sen muhtemelen onun hasta büyükannesini ziyaret etmek için yolda olduğunu bana söylediğini düşünüyorsun.

Valószínűleg azt gondoljátok, ő mondta nekem azt, hogy beteg nagyanyját megy meglátogatni.