Translation of "Hayran" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Hayran" in a sentence and their portuguese translations:

Senin cesaretine hayran.

Ele admira a tua coragem.

Ona hayran oldu.

- Ela o admirou.
- Ela o admirava.
- Ela admirava ele.

Arkadaşının işine hayran kaldı.

Ele admirava o trabalho de seu amigo.

Onlar senin cesaretine hayran.

Eles admiram sua coragem.

Tom hayran olduğum birisi.

Tom é alguém que eu admiro.

- Yabancılar Fuji' ye hayran olur.
- Dışardan gelenler Fuji' ye hayran olur.

Os estrangeiros admiram o monte Fuji.

Herkes onun cesaretine hayran kaldı.

Todo mundo admirava sua coragem.

Her zaman sabrına hayran kaldım.

Sempre admirei sua paciência.

O, aynadaki görüntüsüne hayran kaldı.

Com admiração ela se contemplava refletida no espelho.

Güzel gün batımına hayran kaldık.

Nós admiramos o belo pôr-do-sol.

Dedektif, katilin yeteneklerine hayran kaldı.

O juiz de instrução ficou admirado das habilidades do assassino.

O, hayran olmaya değer bir kadın.

É uma mulher digna de admiração.

Ona hayran olan birçok kişi var.

- Há vários que o admiram.
- Há vários que admiram ele.

Gelecek nesiller senin heykeline hayran kalacaklar.

As gerações futuras poderão contemplar vossa estátua.

Tom benim hayran olduğum bir kişidir.

Tom é uma pessoa que eu admiro.

Birçok hayran şarkıcının arabasının önünde toplanıyor.

Muitos fãs estão se aglomerando na frente do carro da cantora.

Tom Mary'nin cesaretine gerçekten hayran kaldı.

Tom realmente admirou a coragem de Mary.

Bu çocuk meleğin güzelliği görenleri hayran bıraktı

Esse garoto impressionou quem viu a beleza do anjo

Bizim onun yeteneğine hayran olmamamız elimizde değil.

Não podemos nos abster de admirar o seu talento.

Kimse benden daha fazla ona hayran değildir.

Ninguém o admira mais que eu.

Onun cesaretine hayran olduğum için, ona güvendim.

Porque admirava a sua coragem, confiei nele.

Marika neden Japonlara bu kadar hayran kalmış?

- Por que a Marika era tão fascinada com o Japão?
- Por que a Marika estava tão fascinada com o Japão?

- Sen bir hayran mısın?
- Bir tutkun musun?

- Você é um fã?
- Tu és um fã?

Aşk tarafından kör edilen biri, canavara bile hayran olabilir.

Até a um monstro admira quem delira de amor.

Kadın çok güzel, o geçtiğinde, erkekler onun güzelliğine hayran kaldı.

A mulher é muito linda, quando ela passa, os homens ficam admirados por sua beleza.

Pisagorun gizemli yoluna ve rakamların gizli büyüsüne sık sık hayran olurum.

Eu admirei muito o estilo místico de Pitágoras, e a magia secreta dos números.